What's new

Ülke Yönetimi

Status
Not open for further replies.
Bilader bir dusunun... Eger yeni sistem Turkiye icin "kotu" bir sey ise, neden basta Avrupa olmak uzere dunyanin dort bir tarafindaki tum tarihi dusmanlarimiz, FETO, Gulenciler, Amerika, HDP/PKK/Kandil/Imrali degisiklige bu kadar karsi? Onlari bu kadar korkutan, canlarini yakan sey ne?

Sen kafani yorma, ben kisaca ifade edeyim. Turkiye'de baskanlik sistemi ile koalisyon hukumetleri devri son bulacak. Guclu ve kararli bir liderlik gelecek. Ekonomimiz, altyapimiz, ordumuz, bilim-teknolojimiz daha da guclenecek. Artik istedikleri gibi Turkiye'de at kosturamayacaklar, icimizde kriz cikartamayacaklar, bizi bolemeyecekler, durduramayacaklar. AKP'nin iktidara gelmesiyle zaten kontrolleri cok zayifladi, baskanlik sisteminin gelmesiyle tamamen elden cikacak diye korkuyorlar. Turkiye'nin TAM BAGIMSIZ olmasindan korkuyorlar.

Teroru denediler ve hala da deniyorlar... TUTMADI!

Ekonomik kriz cikarmayi denediler... TUTMADI!

Dolar kuru oyunlarini denediler... TUTMADI!

Darbe yapmayi denediler... TUTMADI!

Kredi derecelendirme kuruluslarini devreye soktular... TUTMADI!

Rusya ile aramizda savas cikarmayi denediler (iki kere)... TUTMADI!

Simdi bu son cirpinislari... Insallah 16 Nisan'da TURK MILLETI referendumda EVET diyerek bu serefsizlere gerekli cevabi verecek.
 
Ülke şuan zaten bir diktatörlük, seçilen parti genelbaşkanı hem meclisin çoğunluğuna hem de hükümete hükmediyor, tanrı gibi her istediğini yapabiliyor. Tayyoş 12 sene boyunca nasıl cemaati devlete sızdırabildi zannediliyor, nasıl kurumları elini kolunu sallaya sallaya ele geçirdi zannediliyor, anlamak çok güç. Sızdırabildi çünkü şuanki sistemle seçilmişti,

Adam seçimden sonra yasamaya (meclis) hükmetti, çünkü parti genelbaşkanıydı. Vekilleri kendisi seçiyordu. Çat çat çıkardı yasaları, yürütme gücü yani hükümet de ondaydı çünkü şuanki sistemde seçilen parti genelbaşkanı bakanları da atıyor :D Ne istediyse yaptı, zira hukuk denen şeyi, yasaları ve kanunları değiştirebilme gücü adamdaydı.

Yani şu yeni sisteme muhalefet etmek için "yetkiyi tek kişiye vermeye karşıyız yea"cılar ya Türkiye'de yaşamıyor son 15 yıldır, veya ciddi cehalet içerisindeler, veya bile bile hepimizin yaşadığı gerçeği çarpıtıyorlar. Anayasa değişikliğine muhalif olmak için "karar yetkisini tek kişiye vermek" bir tez değildir, mantıksızdır, çelişkilidir.

Bu ülkede mantıklı güçlü bir Atatürkçü kesim çıkmadıkça bu mantıksız gruplar Tayyoşa muhalefet etmeye devam edecek, Tayyoş da halka bu mantıksız kitlenin mantıksızlığını göstere göstere seçimleri kazanmaya devam edecek. Ülkemizdeki esas sorun muhalefette, veya muhalefetin zeka seviyesinde.
 
Kemal Kilicdaroglu eger ulkeyi SSK'yi yonettigi gibi yonetirse zaten y. yedik! :)

Herif bastan asagi corruption.

kemal-kilicdaroglu.jpg


kilicdaroglu-nun-ssk-yi-batirmasi_145641.jpg


vakit1.jpg


1409860120163.jpg


Turkiye dusmanlarinin bel bagladigi, medet umdugu adam... :)

kemal-kilicdaroglu-ve-ssk_549583.jpg


2h55uut.jpg
 
Bu referandumu bir nevi litmus testi olarak gorebiliriz. Turkiye dusmanlari kendini "hayirci" olarak belli ediyor. Terorle, darbeyle, dolar manupulasyonuyla yillardir durdurulamayan Turkiye'nin buyumesine karsi "Hacli Ittifaki" giderek buyuyor. :)

Hayircilar: Avrupa'li Haclilar, CHP, ABD, FETO, HDP, PKK/kandil, Apo, Turkiye'yi Zayif Saklamak Isteyen-Kontrol Etmek isteyen Gucler, Turkiye'deki Saftirik Avrupa Usaklari ve Bu Yabanci Guclerin Masalari, Cahiller (Anayasa Degisikligini Kemal Gibi Okumadan Fikir Uretenler)

Evetciler: AKP, MHP, Dunyanin Her Yerindeki Milliyetci ve Vatanseverler Turkler
Eger bizimle ayni fikirde isen iyi, degilsen hainsin, demokrasiyi sirf bir kagit parcasina evet yada hayir yazmak sananlarin demokrasi anlayisi bukadar olur...
 
Eger bir diktator varsa, 7 secim kaybettigi halde israrla CeHaPe'nin bas koltugunda oturmaya devam eden Kemostur. Ayni 8 sene SSK'ya zarar uzerine zarar ettirdigi halde yonetimde kalmaya devam ettigi gibi.

kemal-kilicdaroglu-neden-komik-sorunsali_593894.jpg


Eger bizimle ayni fikirde isen iyi, degilsen hainsin, demokrasiyi sirf bir kagit parcasina evet yada hayir yazmak sananlarin demokrasi anlayisi bukadar olur...

Hayircilarin demokrasi anlayisini da cok iyi biliyor bu millet. Son ornek bkz. Hollanda'nin uluslararasi yasalari cigneyip bakanimizi kendi konsolosluguna bile sokmamasi...
 
Last edited:
Hayircilarin demokrasi anlayisini da cok iyi biliyor bu millet. Son ornek bkz. Hollanda'nin uluslararasi yasalari cigneyip bakanimizi kendi konsolosluguna sokmamasi...
Hayircilarla Hollandanin ne alakasi varsa...
Bu ülkenin yarisi hayir diyecek gibi görünüyor, sen kalkip milyonlarca insani hain ilan ediyorsun, sonra yok efendim Baskanlik sistemi daha demokratik olacakmismis...
 
Hollanda'nin hayircilarla ne alakasi oldugunu simdi burada ben sana ogreteceksem aslinda bosuna vakit harciyorum ama yine de ulkenin yarisinin hayir dedigini nereden cikarttin merak ettim. Referandum erken yapildi da ben mi kacirdim?
 
Hollanda'nin hayircilarla ne alakasi oldugunu simdi burada ben sana ogreteceksem aslinda bosuna vakit harciyorum ama yine de ulkenin yarisinin hayir dedigini nereden cikarttin merak ettim. Referandum erken yapildi da ben mi kacirdim?
Sen bana birsey ögretemezsin zaten, sirf Erdoganin dedigini tekrerlayacagin icin hic gerek yok, komplo teorilerine karnimiz tok.
Diger konuya gelirsek, gibi görünüyor dedim farkindaysan, istersen birde anketleri arastir.
 
Anti-demokratik buldugun anayasa degisikligini sahsen okudun mu? Bu soruya lutfen durust cevabini rica ediyorum. Eger okuduysan tam olarak neresi anti-demokratik? Eger okumadiysan neden bilgi sahibi olmadan fikir sahibisin?
 
SGK mali durumu:
- 1970: -2 milyar 794 bin 736 lira 1 kuruş
- 2000: -2 milyar 411 milyon 206 bin lira
- 2015: -11.4 milyar lira
- 2016: -20 milyar 14 milyon lira

Hükümetler:
- 1991-96: DYP
- 1996-1999: ANAP; Refah partisi, ANAP
- 2002-2017: AKP

İlaç Yolsuzluğu:
-60'a yakın firma yöneticisi hakkında dava açıldı
-Suçlananlardan 29'u mahkum oldu
-Kılıçdaroğlu sadece ifade sahibi olarak yer aldı.

Rahşan Affı ile Affedilen ya da dokunulmazlık nedeniyle bekleyen Belediyeci Erdoğan ''İcraatları'':
  • Metro İnşaası
  • Reklam Çekimi
  • Araç kiralam
  • Ağaç alım ve dikim
  • Çöp Taşıma
  • Akbil
  • İGDAŞ
  • KİPTAŞ
  • İSKİ
  • Sinek ilacı alımı
  • Çamur Taşıma
 
bence abartısız hangi partili görüşlü olursa olsun hollandadaki olaylarda türkiye'nin yanında değil de yok tayyip i bahane edip yok akpyi bahane edip onları savunuyorsa, forumdan atılmalı. bunlar kesinlikle türk değil pkklıdır bence. bu devlet meselesi hükümetler gidicidir

Sen bana birsey ögretemezsin zaten, sirf Erdoganin dedigini tekrerlayacagin icin hic gerek yok, komplo teorilerine karnimiz tok.
Diger konuya gelirsek, gibi görünüyor dedim farkindaysan, istersen birde anketleri arastir.

sakin ol xenon54 bu düşmanlık seni farklı yerlere itmesin dostum. bir gün kafan ezilirse hollanda'da almanya'da yine seni kurtaracak parti - ideoloji gözetmeksizin türkler olacaktır. o yüzden biraz mantıklı düşün. ülkeni düşün biraz. lobi faaliyetleri böyle yapılır. bugün bu parti gider, yarin senin istediğin parti gelir onların başına bu işleri açarlar. beynini biraz çalıştır, akp düşmanlığı seni teröristlerin ve terörist destekçilerinin kollarına itmesin ;)
 
@T-123456

Why let EU countries give permission to NO voters with terrorist posters? do your think this is equality? Anyone?
View attachment 383715
Look at the picture,these are PKK supporters,we have nothing to do with them.

Bu bir danışıklı dövüştür.

Akıl medeniyeti, duygu ise ilkelliği temsil etmiştir; ki mevcut Dünya düzeni oluşsun, sürdürelebilsin.

Bu sürdürülebilirlik Türkiye'de Demokrat Parti ile başlamış; Kıbrıs sorununda kısa bir ara vermiş, şimdi ise AKP ile artan şekilde devamı getirilmekte.

Gelir gider hesabı yaptığınız sorularınız tümevarım değil de tümdengelim olursa daha faydalı olabilir.
Kardesim,benim Turkcem ilk okul Turkcesi,bana biraz normal cumleler kullanarak anlatibilirsen benim icin anlamak sorun olmaz ama boyle anlamam ve cevap yazmam zor.
 
Look at the picture,these are PKK supporters,we have nothing to do with them.

Kardesim,benim Turkcem ilk okul Turkcesi,bana biraz normal cumleler kullanarak anlatibilirsen benim icin anlamak sorun olmaz ama boyle anlamam ve cevap yazmam zor.

kısaca diyor ki dünya biraraya geldi tüm bunları kurguladı, neden? çünkü türkiye'de referandum var. Trump - merkel - tayyip filan kurguladı bunları ve hayata geçirdi. sence de çok mantıklı değil mi. hatta putin'in de bu konuya sonradan dahil olduğu söylentileri var. kurgu merkelden çıkmış, yapımcı tayyipmiş, yeri mekanı da gördüğün üzere hollanda belirlemiş. ama köpeğin vatandaşı ısırma olayı senaryoda yokmuş, anlık gelişmiş.
 
Anti-demokratik buldugun anayasa degisikligini sahsen okudun mu? Bu soruya lutfen durust cevabini rica ediyorum. Eger okuduysan tam olarak neresi anti-demokratik? Eger okumadiysan neden bilgi sahibi olmadan fikir sahibisin?
Istersen hukukcular tarafinda yapilan degerlendirmeyi oku, hepsi olmasada bazi Maddeler demokrasinin olmazsa olmazi olan Gücler ayrimina aykiri.

Beni en cok rahatsiz eden misaller:

DEĞİŞİKLİK: Anayasa değişikliği teklifinin 19/D. maddesiyle, Anayasa'nın 146. maddesinde düzenlenen Anayasa Mahkemesi'nin üye sayısının, "Askerî Yargıtay" ve "Askerî Yüksek İdare Mahkemesi"nin kaldırılması ve buralardan Anayasa Mahkemesi'ne üye seçimine son verilmesi neticesinde, 17'den 15'e indirilmesi önerilmektedir.

DEĞERLENDİRME: Önerilen düzenleme uyarınca askeri mahkemelerin kaldırılmasının bir sonucu olarak Askeri Yargıtay ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'nden Anayasa Mahkemesine üye seçilmesi uygulamasına son verilmektedir. Burada dikkat edilmesi gereken konu, Mahkeme'nin üye sayısının değişmesi değil; ama bu üyelerin atanama biçimidir. Bu bağlamda, üye sayısı 15' düşürülen Yüksek Mahkeme'nin;

• 3 Üyesi, Cumhurbaşkanının iktidar partisi genel başkanı olarak kontrol ettiği Meclis tarafından seçilmekte,
• 3 Üyesi, üyelerini Cumhurbaşkanının belirlediği YÖK tarafından önerilmekte ve Cumhurbaşkanı tarafından seçilmekte,
• 4 Üyesi, belli kategori isimleri arasından doğrudan Cumhurbaşkanınca seçilmekte.
• Kalan 5 Üye de Yargıtay ve Danıştay'ın gösterdiği adaylar arasından yine Cumhurbaşkanı tarafından seçilmektedir.


Özetle, Anayasa Mahkemesi'nin neredeyse tüm Üyeleri bir şekilde Cumhurbaşkanı tarafından seçilmiş ve atanmış olmaktadır.

Bu şekilde oluşmuş bir Anayasa Mahkemesi'nin de, Cumhurbaşkanı'nın iktidar partisi genel başkanlığını yaptığı Meclisten gelecek kanunların Anayasa'ya uygunluğunu ne kadar etkin bir biçimde denetleyebileceği ya da Yüce Divan görevini tarafsız ve bağımsız şekilde nasıl yerine getirebileceği konusunda endişe duymak ise, kaçınılmaz görünmektedir.

BAĞLANTILI HÜKÜMLER:
- Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı (Teklif m. 1, Anayasa m. 9)
_________________________________________________________________________

DEĞİŞİKLİK:
Anayasa değişikliği teklifinin 9. maddesiyle (Anayasa Komisyonu'nda 8.madde olarak kabul edilmiştir), Anayasa'nın 104. maddesinin neredeyse tümüyle baştan yazılması önerilmekte ve Cumhurbaşkanı'nın görev ve yetkilerinin neler olduğu sıralanmaktadır. Bu kapsamda, değiştirilmesi teklif edilen 104. maddenin 17. fıkrasında, teklif kapsamındaki en önemli değişiklik önerilerinden biri olan "Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi" düzenlenmektedir. Anılan düzenleme uyarınca, Cumhurbaşkanı'nın yürütme yetkisine ilişkin konularda Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi çıkarabileceği öngörülmekte ve bu Kararnamelere ilişkin çeşitli esaslara yer verilmektedir.

DEĞERLENDİRME: Bu düzenlemenin, Cumhurbaşkanı'nın sistem içindeki rolünü aşırı ölçüde güçlendiren ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni rolünü aşırı ölçüde sınırlayan bir düzenleme olduğu açıktır. Ne var ki, bu konuya yalnızca temel devlet organları arasında yaratılan sorunlu yetki dağılımı açısından değil; düzenlemenin doğrudan vatandaşlara olan etkisi ve hukuk devleti ilkesine verebileceği muhtemel zararlar yönünden de yaklaşmak gerekmektedir.

Bu bağlamda hatırda tutulması gereken husus, anayasal sistemimizde "Kanun Hükmünde Kararnameler" yoluyla yapılan kimi düzenlemelerin olumsuz etkileri ve bu yolla hukuk düzenimizde yaratılan karmaşa halidir. Gerçekten, Anayasa'nın 91. maddesi uyarınca, kanun hükmünde kararnameler ancak Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilen ve kanun hükmünde kararnamenin "…amacını, kapsamını, ilkelerini, kullanma süresini ve süresi içinde birden fazla kararname çıkarılıp çıkarılamayacağını…" gösteren "Yetki Kanunları"na dayanmalarına rağmen, bu sınırlamaların pek çok durumda aşıldığı bilinmektedir. Nitekim bu durum, Anayasa Mahkemesini de yıllar içinde konuyla ilgili çeşitli içtihatlar geliştirmeye itmiş ve kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisinin anayasal sınırlar içinde kullanılmasını sağlamaya yönelik çeşitli ilave ölçütlerin geliştirilmesi amaçlanmıştır.

Sonuç olarak, Türkiye'de yasama yetkisinin yürütme organı ile paylaşıldığı istisnaî ve sınırlı durumlarda dahi; getirilen kurumun amacına, çıkarılan yetki kanunlarına ve Anayasa'da çizilen açık sınırlara aykırı ve çok geniş düzenlemelerin yapıldığı örneklere rastlanmaktadır. Durum böyleyken, Cumhurbaşkanı'na verilen ve kaynağını doğrudan Anayasa'dan alan böyle bir düzenleme yetkisinin, hukuk devleti ilkesi yönünden doğurabileceği sorunlar üzerince ciddiyetle düşünülmesi gerektiği açıktır.

ANAYASA KOMİSYONU'NDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER:

Komisyon'da yapılan değişikliklerle, yukarıdaki değerlendirmelerin üzerine Cumhurbaşkanı'nın sistem içindeki rolünü Türkiye Büyük Millet Meclisi aleyhine sınırlayan iki yeni düzenleme daha yapılmıştır:

" Üst kademe kamu yöneticilerini atar , görevlerine son verir" ibaresinin yanına " bunların atanmalarına ilişkin usul ve esasları Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenler" ifadesi eklenmiştir. Böylece Cumhurbaşkanı idari teşkilatın şekillenmesinde kanunlarla bağlı olmayacağı gibi, atama ve görevden almaya ilişkin kuralları da kendisi koyacaktır.

"Cumhurbaşkanı, yürütme yetkisine ilişkin konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarabilir" hükmü , "Türkiye Büyük Millet Meclisi adına, Cumhurbaşkanı, yürütme yetkisine ilişkin konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarabilir" şeklinde değiştirilmiştir. Bu düzenleme yasama yetkisinin devredilmezliği ve asliliği ilkeleri ışığında yeniden değerlendirilmelidir. Zira millet tarafından seçilen Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin yasama yetkisinin " tek bir kişi" ye, bu kişi Cumhurbaşkanı dahi olsa, devredilmesi mümkün hale gelmektedir.

Gerçekten, söz konusu teklifle; Yürütme organının (ve İdare'nin) başı olan Cumhurbaşkanı'na tüm üst düzey kamu yöneticilerini ve bunları ne şekilde atayacağını belirleme yetkisi tanınmakta, bu yolla devlet üst kademesinin sürekli biçimde ve kontrolsüz şekilde yenilenmesinin yolu açılmış olmaktadır.

BAĞLANTILI HÜKÜMLER:

- Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi (Teklif m. 9, Anayasa m. 104/17)
- Merkezi idarenin kuruluşu-Cumhurbaşkanlığı kararnamesi (Teklif m. 15, Anayasa m. 126/3 ve 4)
- Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği-Cumhurbaşkanlığı kararnamesi (Teklif m. 19/B, Anayasa m.118/6).

_____________________________________________________________________________________

DEĞİŞİKLİK: Anayasa değişiklik teklifinin 7. maddesiyle (Anayasa Komisyonu'nda 6.madde olarak kabul edilmiştir) Anayasa'nın 98. maddesinde yapılması önerilen değişiklik uyarınca, maddenin "Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin bilgi edinme ve denetim yolları" olan kenar başlığının Anayasa metninden çıkarılması öngörülmektedir.

DEĞERLENDİRME: Bu durum, temel olarak Yasama Organı'nın Yürütme'yi hukukî yollarla denetlenme imkânlarının ortadan kaldırması sonucunu doğurmaktadır.

Bu değişiklikle birlikte, "Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin bilgi edinme ve denetim yolları" ibaresinin Anayasa'dan çıkarılması ve yerine bir öneri konulamamış olması sonucunda, söz konusu madde "Başlıksız" kalmaktadır. Böylece, değişiklik teklifiyle birlikte, Türkiye'de Yasama ile Yürütme organı arasındaki ilişkilerin "isimlendirilemediği" bir hükümet sisteminin önerildiği izlenimi ortaya çıkmaktadır.

BAĞLANTILI HÜKÜMLER:

- TBMM'nin görev ve yetkileri (Teklif m. 6, Anayasa m. 87)
- Genel Görüşme (Teklif m. 7, Anayasa m. 98/3)
- Soru (Teklif m. 7, Anayasa m. 98/5)
- Gensoru (Teklif m.19/E, Anayasa m. 99 - kaldırılmak istenen hüküm).
________________________________________________________________________________

DEĞİŞİKLİK:
Anayasa değişikliği teklifinin 6. maddesiyle (Anayasa Komisyonu'nda 5.madde olarak kabul edilmiştir), Anayasa'nın 87. maddesinin değiştirilmesi teklif edilmekte ve "…Bakanlar Kurulunu ve Bakanları denetlemek…" görev ve yetkisinin, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin görev ve yetkileri arasından çıkarılması öngörülmektedir.

DEĞERLENDİRME: Bu durum, teklifin kabulü halinde, artık Türkiye'de Yasama Organı'nın Yürütme Organı üzerinde anayasal araçlar yoluyla herhangi bir siyasî denetim sahibi olamayacağı anlamına gelmektedir. Üstelik bu durum, Yasama ve Yürütme organları arasında "sert kuvvetler ayrılığı" modeli olarak bilinen ABD tipi saf Başkanlık Sistemlerini bile aşan bir değişiklik önerisidir. Zira anılan ülkede Yasama Organı (Kongre), Başkan'ın birlikte çalışacağı Bakanların göreve getirilmesinde önemli ölçüde söz sahibi olmaktadır. Dahası, Kongre Bütçe Yasası yoluyla Başkan'a harcama yetkisi verme tekelini elinde bulundurmakta ve Yürütme Organı üzerinde etkili bir denetim sahibi olabilmektedir.

Bu kapsamda, önerilen Anayasa değişikliği teklifinde bakıldığında, her şeyden önce, Cumhurbaşkanı'nın Bakanları tek başına ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin onayı olmaksızın göreve atayabileceğinin öngörüldüğü anlaşılmaktadır.. Dahası, Cumhurbaşkanı tarafından hazırlanan Bütçe Kanun Teklifi'nin Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından süresinde yürürlüğe konulamaması halinde, bir önceki yılın bütçesinin yeniden değerleme oranına göre artırılarak yürürlüğe konacağı kabul edilmektedir

BAĞLANTILI HÜKÜMLER:
- Bakanların atanması (Teklif m. 9, Anayasa m. 104/8)
- Bakanların atanması (Teklif m. 11, Anayasa m. 106)
- Bütçe (Teklif m. 18, Anayasa m. 161/4)
- Genel Görüşme (Teklif m. 7, Anayasa m. 98/3)
- Soru (Teklif m. 7, Anayasa m. 98/5)
- Gensoru (Teklif m.19/E, Anayasa m. 99 - kaldırılmak istenen hüküm).


Daha Detayli Metin degisiklikleri ve aciklamalari icin:
http://anayasadegisikligi.barobirlik.org.tr/Anayasa_Degisikligi.aspx

bence abartısız hangi partili görüşlü olursa olsun hollandadaki olaylarda türkiye'nin yanında değil de yok tayyip i bahane edip yok akpyi bahane edip onları savunuyorsa, forumdan atılmalı. bunlar kesinlikle türk değil pkklıdır bence. bu devlet meselesi hükümetler gidicidir



sakin ol xenon54 bu düşmanlık seni farklı yerlere itmesin dostum. bir gün kafan ezilirse hollanda'da almanya'da yine seni kurtaracak parti - ideoloji gözetmeksizin türkler olacaktır. o yüzden biraz mantıklı düşün. ülkeni düşün biraz. lobi faaliyetleri böyle yapılır. bugün bu parti gider, yarin senin istediğin parti gelir onların başına bu işleri açarlar. beynini biraz çalıştır, akp düşmanlığı seni teröristlerin ve terörist destekçilerinin kollarına itmesin ;)
Neden karsi oldugum üsttedir, lobiyle partiyle alakasi yok, ben hukuk devleti tarafindayim ama bu degisiklikler Türkiyeyi iyice hukuk devleti olmaktan cikaracak.
 
Status
Not open for further replies.
Back
Top Bottom