What's new

Turkic World Photos/News/Discussions.

You cannot be a Kemalist and Turanist at the same time. This is an ideological contradictio. You can fool yourselves that Atatürk was a Turanist but he wasn't.
___________________________________________

Muhhtelif milletleri, müşterek ve umumi bir unvan altında cemetmek ve bu muhtelif unsur kütlelerini aynı hukuk ve şerait altında bulundurarak kavi bir devlet tesis etmek, parlak ve cazip bir noktainazarı siyasidir.
Fakat aldatıcıdır.

Hattâ, hiçbir hudut tanımıyarak, dünyada mevcut bütün Türkleri dahi bir devlet halinde birleştirmek, gayrikabili istihsal bir hedeftir.
Bu, asırların ve asırlarca yaşamakta olan insanların çok acı, çok kanlı hâdisat ile meydana koyduğu bir hakikattir

- MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

Kaynak/Source: Atatürk, Mustafa Kemal; Nutuk, 2. Cilt (1920-1927), S. 436, "Türk milletinin takip etmesi lazım gelen siyasi prensip" Başlıklı bölüm, M.E.B. Yayınları, Istanbul, 1973

PDF download version: http://kitaplar.ankara.edu.tr/dosyalar/pdf/338.pdf

For those, who need some help to understand his words:

gayrikabil = olamayacak, cözümü olmayan, olamaz
isthisal = elde etmek
hadisat = hadiseler, olaylar
 
And all people should blindly follow ideologies, dogmas and whatever those above them in the hierarchy say, right? Just because I am interested in what happens around the Turkic countries and nations around the world I should start hating Ataturk because he was not a Turanist, huh? :D

Who cares if Kemalism, Pan-Turkism, Islamism, Nationalism, Fascism, Erdoganism or whatever other -ism contradict or complement each other? I don't. Humans are not machines which you can program how to think, behave and tell what to like, and what to dislike. What do respect, what to love, what to hate, in what to believe... Or maybe you can, it just depends who you ask.

Turkish nationalism has many different versions though.
 
You cannot be a Kemalist and Turanist at the same time.

Sure

You can fool yourselves that Atatürk was a Turanist but he wasn't.

He was a Turanist for me.

bütün Türkleri dahi bir devlet halinde birleştirmek, gayrikabili istihsal bir hedeftir.

ataturk_turkbirligi.jpg

A_Z7mCDCIAAm5IK.jpg


427894_316165651788292_295651180506406_756907_1354128027_n.jpg
Y3GJGk.png
ilk-tbmm-ve-ataturk-kursude-arkadaki-fotografa-dikkat--3835.jpg
 
Ataturk was a Turkish patriot for sure but he wasn't Turanist himself.

The Young Turks were pushing for a Turkish Empire that would include all Turkic-speaking peoples of Asia which would continue to be ruled by a Sultan but Ataturk, on the other hand, wanted a Turkish national state.
 

''
1933 yılı 29 Ekim gecesi...

Atatürk bu soruya şöyle cevap verir;

-Bunlar vicdanımıza yazılmış gerçeklerdir; konuşulmaz, yaşanır!
Elbet bu milletin bir ülküsü olacaktır ama bu ülküler devletler tarafından açıklanmaz; Millet tarafından yaşanır! Nasıl, bakarken gözlerimizi görmüyor, onunla herşeyi görüyorsak, Ülkü de onun gibi, farkında olmadan vicdanlarımızda yaşar ve herşeyi ona göre yaparız… Ben Devlet Başkanıyım! Sorumluluklarım vardır! Bu sorumluluklarım altında konuşamam! Bu konuda genç arkadaşlarımla ayrıca konuşacağım.

Sonra Atatürk halkın Cumhuriyet bayramını tekrar kutlar ve Dr. Zeki’yi yanına alarak Genel Müdür’ün odasına çıkar. Atatürk’ün arkasında duvarda bir Türkiye haritası vardır. Karşısında oturan Dr. Zeki’ye :

-Benim arkamdaki haritayı görüyor musun?

-Evet Paşam.

-O haritada Türkiye’nin üstüne abanmış bir blok var, Onu da görüyor musun?

-Evet, görüyorum Paşa Hazretleri.

-Hah. İşte o ağırlık benim omuzlarım üstündedir. Omuzlarım üstünde olduğu için, ben konuşamam!
Düşün bir kere.. Osmanlı İmparatorluğu ne oldu? Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ne oldu? Daha dün bunlar vardılar.. Dünyaya hükmediyorlardı! Avrupa’yı ürküten Almanya’dan bugün ne kaldı?.. Demek hiçbir şey sür-git değildir! Bugün ölümsüz gibi görünen nice güçlerden, ileride belki pek az birşey kalacaktır. Devletler ve Milletler, bu idrakin içine olmalıdırlar.

Bugün Sovyetler Rusya dostumuzdur, komşumuzdur, müttefikimizdir.. Devlet olarak bu dostluğa ihtiyacımız var ! Fakat yarın ne olacağını kimse kestiremez. Tıpkı Osmanlı İmparatorluğu gibi, tıpkı Avusturya-Macaristan İmparatorluğu gibi parçalanabilir ! Bugün elinde sımsıkı tuttuğu Milletler, avuçlarından sıyrılabilirler.. Dünya yeni bir dengeye ulaşabilir !
İşte o zaman Türkiye, ne yapacağını bilmelidir !

Bizim bu dostumuzun yönetiminde dili bir, inancı bir, özü bir kardeşlerimiz vardır. Onları arkalamaya hazır olmalıyız !
-“Hazır olmak” yalnız o günü susup beklemek değildir, “hazırlanmak lazımdır”. Milletler, buna nasıl hazırlanırlar? Manevi köprülerini sağlam tutarak! Dil bir köprüdür, inanç bir köprüdür, tarih bir köprüdür! Bugün biz , bu toplumlardan dil bakımından, gelenek, görenek, tarih bakımından ayrılmış, çok uzağa düşmüşüz! Bizim bulunduğumuz yer mi doğru, onlarınki mi? Bunun hesabını yapmakta fayda yoktur! Onların bize yaklaşmasını bekleyemeyiz; Bizim, onlara yaklaşmamız gerekli…
Tarih bağı kurmamız lazım.. Folklor bağı kurmamız lazım .. Dil bağı kurmamız lazım..

-Bunları kim yapacak?

-Elbette biz..

-Nasıl yapacağız.

-İşte görüyorsunuz , “Dil Encümenleri”, “Tarih Encümenleri” kuruluyor. Dilimizi, onun diline yaklaştırmaya, tarihimizi ortak payda haline getirmeye çalışıyoruz. Böylece, birbirimizi daha kolay anlar hale geleceğiz. Bir sevgi parlayacak aramızda, tıpkı bir vücut gibi, kaderde ve mutlulukta birbirimizi duyacağız ve arayacağız. Ortak bir dil amaçladığımız gibi, ortak bir tarih öğretimiz olması gerekli.. Ortak bir mazimiz var, bu maziyi, bilincimize taşımamız lazım. Bu sebeple okullarda okuttuğumuz tarihi Orta Asya’dan başlattık! Bizim çocuklarımız, orada yaşayanları bilmelidirler. Orada yaşayanlar da bizi bilmeli..

-İşte bunu sağlamak için de “Türkiyat Enstitüsü”nü kurduk. Kültürlerimizi, bütünleştirmeye çalışıyoruz! Ama bunlar, açıktan yapılmaz. Adı konarak yapılacak işlerden değildir. Yanlış anlaşılabildiği gibi, savaşlara da sebep olabilir. Bunlar, devletlerin ve milletlerin derin düşünceleridir.
İşitiyorum: Benim dil ve tarih ile uğraştığımı gören kısa düşünceli bazı vatandaşlarımız; “Paşanın işi yok! Dil ile Tarih ile uğraşmaya başladı” diyorlarmış. Yağma yok! Benim işim başımdan aşkın. Ben bugün çağdaş bir Türkiye kurmaya ne kadar çalışıyorsam, yarının Türkiye’sinin temellerini de atmaya o kadar dikkat ediyorum.

Bu yaptıklarımız, hiçbir millete düşmanlık değildir.

Barıştan yanayız, barıştan yana kalacağız!

Ama durmadan değişen dünyada, yarının muhtemel dengeleri için hazır olacağız.

Bunları sana, akıllı bir genç olduğun için söylüyorum. Açıktan söylemiyorum, kulağına söylüyorum.. Sen bil, gerekçesini kimseye söylemeden böyle davran, çevrenin de böyle davranması için gerekeni yap! İdealler konuşulmaz, yaşanır!
İşte senin sorunun karşılığını da böylece vermiş oldum!
Gece ilerlemişti. Atatürk arkadaşları ile birlikte, bulvara çıktığı zaman, taze bir sabah Ankara göklerinde ışımaya başlamıştı.

Atatürk’un Turan Hayali !..



''
Not/Note: Olay İhsan Sabri Çağlayangil’den dinlenmiş, Sebati Ataman, Kılıç Ali, Tevfik Rüştü Aras, Hikmet Bayur tarafından doğrulanmıştır./The speech listened to by İhsan Sabri Çağlayangil, and also confirmed by Sebati Ataman, Kılıç Ali, Tevfik Rüştü Aras, Hikmet Bayur.


Kaynak/Source: Atatürk’ün Avrasya Devleti/ İsmet Bozdağ

(Atatürk’ün Sofrası, İsmet Bozdağ, İstanbul, s.11-26; Atatürk’ün Avrasya Devleti, İsmet Bozdağ, s.30.31.32; Tarihi Gerçekler Işığında Belgelerle Mustafa Kemal Atatürk, Yusuf Koç-Ali Koç, sayfa 51-52 Ankara 2005; Atatürk ve Liderlik Sırları, İlhan Bahar, s.222-225)



Atatürk told his thoughts about Turk/Turan in meetings like the one in 29.10.1933 (10th anniversary of the republic), he said to have idea of Turk(Turan), necessity of relation with Turks in Turk geography and therefore established constitutions like Turk Language, History of Turk, Türkiyat(academical researches on Turk culture), also said it was better to keep the idea out of attention of other countries around.However, Atatürk said to get ready for the day when those Turks win their liberities.

Soysuz olabilirsin, kültürsüz olabilirsin fakat bu... Soyunu bilen milletleri ve medeniyetleri karalayarak giderilmez, hele ki dönüp dolaşıp yine o milletin/ülkenin nimetlerinden faydalanıyorsan.
 
Last edited:
You cannot be a Kemalist and Turanist at the same time. This is an ideological contradictio. You can fool yourselves that Atatürk was a Turanist but he wasn't.
___________________________________________

Muhhtelif milletleri, müşterek ve umumi bir unvan altında cemetmek ve bu muhtelif unsur kütlelerini aynı hukuk ve şerait altında bulundurarak kavi bir devlet tesis etmek, parlak ve cazip bir noktainazarı siyasidir.
Fakat aldatıcıdır.

Hattâ, hiçbir hudut tanımıyarak, dünyada mevcut bütün Türkleri dahi bir devlet halinde birleştirmek, gayrikabili istihsal bir hedeftir.
Bu, asırların ve asırlarca yaşamakta olan insanların çok acı, çok kanlı hâdisat ile meydana koyduğu bir hakikattir

- MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

Kaynak/Source: Atatürk, Mustafa Kemal; Nutuk, 2. Cilt (1920-1927), S. 436, "Türk milletinin takip etmesi lazım gelen siyasi prensip" Başlıklı bölüm, M.E.B. Yayınları, Istanbul, 1973

PDF download version: http://kitaplar.ankara.edu.tr/dosyalar/pdf/338.pdf

For those, who need some help to understand his words:

gayrikabil = olamayacak, cözümü olmayan, olamaz
isthisal = elde etmek
hadisat = hadiseler, olaylar

Ataturk was clever enough to see anything that starts with "Pan" was a far away dream with thousands of obstacles. Be it Pan-Turkism, Pan-Germanism, Pan-Slavism or Pan-Islamism(Ummetcilik). This just further proves that he was an intelligent and far seeing leader that could seperate logic and emotions unlike some recent leaders.

Yes he might be not exactly a Turanist, he was more like "sympathic towards the idea of Turan". But he was obviously a Turkic nationalist. Seçmece olaylar ve alıntılarla yapmaya çalıştığınız algı operasyonlarına herkes kanmıyor güzel kardeşim.
 
Back
Top Bottom