Silahtar
FULL MEMBER
- Joined
- Aug 10, 2016
- Messages
- 956
- Reaction score
- 17
- Country
- Location
Follow along with the video below to see how to install our site as a web app on your home screen.
Note: This feature may not be available in some browsers.
can you translate it please ?
can you translate it please ?
ODTÜ'lülerden su analizine hız kazandıran teknoloji
Orta Doğu Teknik Üniversitesinden (ODTÜ) araştırmacılar, suyun kalitesini, laboratuvar ortamında üç gün süren kimyasal analizler yerine, çip ve mikrodalga teknolojileriyle 40 dakikada belirleyen sistem geliştirildi.
Orta Doğu Teknik Üniversitesinden (ODTÜ) araştırmacılar, çip ve mikrodalga teknolojileri kullanarak suyu 40 dakikada analiz eden sistem geliştirdi.
ODTÜ Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şimşek Demir, suyun kalitesinin tespiti için geliştirdikleri teknoloji hakkında AA muhabirine bilgi verdi.
Sudaki bakterilerin algılanması konusunda iki farklı teknolojiyi bir araya getirdiklerini anlatan Demir, bunlardan birinin çip teknolojisi (Mikro Elektro Mekanik Sistemler-MEMS), diğerinin ise radyo dalgaları temelli teknolojiler olduğunu belirtti.
Halihazırdaki su analizlerinin bakterilerin çoğaltılarak ölçüm düzeneklerinin belirleyebileceği boyutlara çıkarılmasıyla yapıldığına işaret eden Demir, kendilerinin ise ölçüm sistemini mikrometre boyutlarına indirdiklerini söyledi.
Geliştirdikleri teknolojinin, zaman içinde belli boyuta gelmesini beklemeden bakterilerin varlığını hızlıca belirleme imkanı sağladığını kaydeden Demir, "Yeni teknolojimiz, suda mikro boyuttaki bakterilerin algılanmasını sağlıyor. Dolayısıyla su yeni kirlenmeye başlasa bile, içindeki çok küçük düzeydeki kirliliği bile tespit edebiliyor." dedi.
ABD'den ödülle döndü
Araştırmacı yüksek mühendis Ahmet Kuzubaşlı ise su analizlerinin mevcut kimyasal testlerle üç günde yapılabildiğini dile getirdi.
Laboratuvara su numunesi göndermeye gerek kalmadan, araçta taşınabilir cihazı kullanarak 40 dakikada sonuç alınabilen teknoloji geliştirdiklerini belirten Kuzubaşlı, "Dünyada ve Türkiye'de bu alanda ürüne dönüştürülen ilk teknolojiyi geliştirdik." ifadesini kullandı.
Kuzubaşlı, özellikle belediyeler ve ambalajlı su üreticilerinin bu teknolojiyi talep ettiğini vurguladı.
Uluslararası patent başvurusu yaptıklarını anlatan Kuzubaşlı, Uluslararası Su ve Sağlık Kongresi'nde de yayımladıkları çalışmalarıyla, geçen yıl ABD'de katıldıkları sağlık alanındaki yarışmada birinci olduklarını sözlerine ekledi.
Tırsan, ikinci ar-ge merkezinin temelini attı
İlk ar-ge merkezini 2009 yılında açan Tırsan, treyler sektörünün dünyada en yüksek test sıağsına ve en yüksek teknoloji donanımına sahip olacak ikinci ar-ge merkezinin temellerini de attı. Toplam 16 bin 600m2 kapalı alandan oluşacak ve 150 araştırmacı mühendisin çalışacağı tesis, Endüstri 4.0 prensipleri doğrultusunda oluşturulacak üretim alanına sahip olacak. Tesis devreye girdiğinde; her üç ayda yeni bir ürün platformu geliştirilecek, prototiplerini kendi bünyesinde üretebilecek ve 8 milyon kilometreye eşdeğer ömür testi uygulanabilecek sığaya sahip olacak. Aynı zamanda ADR ve ATP gibi uluslararası sertifikaların testlerini kendi bünyesinde yapabilecek.
Tırsan’ın TOSB (Gebze Otomotiv Yan Sanayi İhtisas Organize Sanayi Bölgesi) içinde yer alacak yeni ar-ge merkezinin temel atma töreni 21 Ekim tarihinde gerçekleşti. Tırsan Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Nuhoğlu’nun ev sahipliği yaptığı törene; yerel ve uluslararası, lojistik, otomotiv, yan sanayi, dernek ve sivil toplum kuruluşlarından çok sayıda davetli katıldı.
Tırsan Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Nuhoğlu
“Herkesten daha iyi yapacağız”
Tırsan Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Nuhoğlu, temel atma töreninde yaptığı konuşmada, “Ülkemize ve ülkemizin geleceğine güveniyoruz; ama her şeyden önce sektörün 40 yıldır lideri olarak bu görev bize düşüyor. Tırsan olarak çok büyük ve cesur bir yatırım gerçekleştiriyoruz. Yeni yapılacak ar-ge merkezimizde, treylerlere her türlü iklim ve yol koşullarında yüklü ve yüksüz testler yapılacak. Bu zamana kadar Türkiye’de üretilen treylerler uluslararası testler için başka ülkelere gönderiliyordu. Küresel ölçekte rekabetçiliğimizi sürdürmemiz için bundan sonra uluslararası testleri, kendi bünyemizde yapacağız.” dedi.
“Yatırım yapacaksanız ar-ge’ye yapın”
“40 yıldır bu işin içindeyiz. 40 yıldır pazar lideriyiz ve sürekli yatırım peşindeyiz. Adapazarı merkezimizde son 5 yılda 53 milyon Euro yatırım gerçekleştirdik. Şu anda Adapazarı’nda süren yatırımın miktarı 87 milyon TL. Bir ülkeye yatırım yapacaksanız böyle ar-ge yatırımları yapacaksınız.” şeklinde konuşan Çetin Nuhoğlu, Türkiye’deki mühendislik kalitesinin kanıtlanmış olduğunu, bu sektörde yetişmiş 10 bine yakın mühendisin, 40 tane ar-ge merkezinde çalıştığını belirterek, markaları ar-ge ve iş gücü gelişmiş, katma değer ve gelecek üreten merkezlerin yatırımına davet etti.
“Bu ürünler gelişim için Türkiye’ye mal olmuştur”
Tırsan’ın sadece son iki yılda 120 patent aldığının ve bunun 50 tanesinin uluslararası olduğunun altını çizen Çetin Nuhoğlu, “Bu bir emektir. Bu emeğe saygı göstermek gerekiyor. Tüm çalışanlarımızı canı gönülden alkışlıyorum. Bu ürünler, bu geliştirmeler Tırsan’ın geleceğidir, Tırsan’ın Türkiye’ye mal olmuş değerleridir. Tırsan’da üretilen her ürün artık Türkiye’nin ürünü oldu. Bunu yaratan inanılmaz organize olmuş bir ekip var.” dedi.
“Geleceğe hazırız”
Teknolojideki ve değişimdeki hıza dikkat çeken Çetin Nuhoğlu, “Önümüzdeki 10 yıl içerisinde göreceğimiz değişimler, insanoğlunun var olduğu 100 bin yıllık değişimden çok daha fazla olacaktır. Yapay zeka, nesnelerin interneti gibi gelişimlerle süreç çok hızlandı. Ben biliyorum ki yaşadığım 40 yılın bir başka 40 yılını daha yaşamayacağım. 1977’de yola çıktığımız 6×2 araçlar vardı, artık bambaşka ürünlerimiz var. Daha farklı hizmet sunmanın sonuçlarını yaşıyoruz. Gelecekte bunlar çok daha hızlı gelişecek. Işınlanma olmadığı sürece bize ihtiyaç hep olacak. Ama biz de bu ihtiyaçları yerine getirirken müşteri beklentilerini çok iyi anlayacağız ve kendimizi bunun için kurgulayıp, beraber üreteceğiz.” diye konuştu.
Ar-ge merkezinden iki yılda 120 patent başvurusu
Ar-Ge Direktörü Tugay Yılmaz da yaptığı konuşmada, ar-ge faaliyetlerinin Tırsan için çok önemli olduğunu ve sektörün ilk ar-ge merkezini 2009 yılında açtıklarını söyledi. TugayYılmaz, mevcut ar-ge merkezlerinde 2 bin 500 metrekaresi prototip ve test alanı olmak üzere 3 bin 500 metrekare kapalı alanda yaklaşık 100 araştırmacı ile faaliyetlerini sürdürdüklerini belirterek, “Faaliyetlerimiz kapsamında sadece 2016 yılında toplam 18 milyon TL ar-ge harcaması ile, içlerinde ikisi Avrupa Birliği, dokuzu TÜBİTAK destekli olmak üzere toplam 55 farklı ar-ge projesi yürüttük. Ar-ge faaliyetlerimiz sonucu 60’ı 2016`da olmak üzere son iki yılda 120 adet patent başvurusu yaptık. Bu rakamla tüm sektörler içerisinde en çok patent başvurusu yapan firmalar içerisinde yer aldık. IAA Ticari Taşıtlar Fuarı’nda düzenlenen sektörün en önemli inovasyon yarışmasında bir aracımızla Trailer Innovation 2017 Güvenlik kategorisinde birincilik ödülüne layık görüldük.” dedi.
“Endüstri 4.0’a hazırız”
Tugay Yılmaz, teknolojinin çok hızlı geliştiğini, Endüstri 4.0, Lojistik 4.0, otonom sürüş, bağlantılı araçlar, dijitalleşme, akıllı cihazlar gibi yeni trendlerin teknolojiye yön verdiğini kaydetti. Bu değişim ve gelişim hızına ayak uyduramayan kuruluşların rekabetçi olamayacaklarını ve yerlerini inovatif, proaktif, pazara verimli ve hızlı çözümler sunan firmalara bırakacaklarını,Tırsan’ın kendi tasarlayıp geliştirdiği özgün ürünleri ile müşterilerine yeni, inovatif, rekabetçi ve esnek çözümler üreten bir marka olduğunu ifade ederek yeni ar-ge merkezinin sürdürülebilir rekabetçiliği koruma ve arttırmada en önemli araçlardan biri olacağının altını çizdi.
“Bünyemizdeki üç marka ile uluslararası rekabette öncüyüz”
Tırsan Pazarlama, Satış ve Satış Sonrası Hizmetler Genel Müdür Yardımcısı Alper Aydın ise konuşmasında, üç uluslararası marka ile 55’ten fazla ülkeye ihracat yapıldığını belirterek, “Yurtdışında, Almanya, Polonya, Hollanda, İtalya ve Rusya hedef pazarları başta olmak üzere toplamda 20’den fazla ülkede, 300’den fazla satış ve satış sonrası noktasına sahibiz. 2017’nin ilk 9 ayında Türkiye treyler ihracatında kendi rekorumuzu kırarak tarihi bir başarıya imza attık. 2017 ilk 9 aylık dönemde geçen sene aynı döneme göre ihracat ciromuzu yüzde 17 oranında artırarak 96 milyon Euro seviyesine çıkardık. 2017 yılını 5 bin 340 araç ve 135 milyon Euro ihracat ile kapatmayı hedeflemekteyiz. İhracattaki büyük gücümüzü Almanya’da bulunan Goch ve 5 Temmuz tarihinde açılışını yaptığımız Ulm fabrikalarımız, Rusya’daki Tula fabrikamız ve hepinizin bildiği gibi en büyük üretim tesisimiz olan Adapazarı fabrikamızdan almaktayız. Önümüzdeki yıllarda ise Fransa, İtalya ve İngiltere ülkelerinde yapacağımız yeni yatırımlarımız ile ihracat gücümüzü arttırarak sürdürmeyi hedefliyoruz. Rusya’da bu seneyi yüzde 250 büyüme ile rekor satış ile kapatacağız, gelecek sene pazar payı hedefimiz yüzde 7 ile satış adetlerimizi iki katına çıkarmayı hedeflemekteyiz.” şeklinde konuştu.
“10 bin adetlik ihracat hedefi artık kolay”
Bu başarının arkasında 40 yıllık tecrübe ve 2009 yılından beri hizmet veren ve 4 milyon Euro’luk yatırımla hayata geçen ar-ge merkezlerinin bulunduğunu söyleyen Alper Aydın, temelini attıkları ikinci ar-ge merkezi ile 2020 yılındaki 10 bin adetlik ihracat hedefine emin adımlarla ilerlediklerini kaydetti. Alper Aydın, “Ürün geliştirme ve inovasyon odaklı yeni ar-ge merkezimiz sayesinde, Avrupa’nın en geniş ürün yelpazesine sahip treyler üreticisi unvanını sürdürmeye devam edeceğiz. Farklı coğrafyalar ve farklı taşımacılık modelleri için taşıma verimliliğini artıran, toplam sahip olma maliyetini en aza indirip farklı pazarlarda müşterilerimizin rekabet gücünü arttırarak endüstrinin büyümesine ve devamlılığına katkı sağlamaktayız.” dedi.
“Ar-ge yatırımları tüm yatırımlardan çok daha kıymetlidir”
TOSB Başkanı, TİM Yönetim Kurulu Üyesi, Sektör Kurulu Başkanı ve İhracatçılar Birliği Başkan Vekili Ömer Burhanoğlu, Tırsan’ın yaptığı ar-ge yatırımının sektör, bölge ve ülke için büyük önem taşıdığına işaret ederek, “Bölgemizde bu zor dönemde yatırım olması çok kıymetli, üretim olması çok çok kıymetli ama Ar-Ge’ye yapılan yatırım bir kere daha kıymetlidir.” dedi.
Ömer Burhanoğlu sözlerine şu şekilde devam etti; “Otomotiv sanayinin son üç yıldır ihracatını %10 oranında arttırdığına işaret eden Ömer Burhanoğlu, son 11 yıldır otomotivin ihracatta lider olduğunu bu yılın sonunda da 28 milyar dolar rakamına ulaşacaklarını ifade etti. Gelecek yıl 30 milyar dolar ihracat hedeflerinin olduğunu dile getiren Burhanoğlu, “Tırsan’ın bize sağladığı güçle bunu başaracağımıza inanıyorum. Otomotiv gerçekten iyi gidiyor. İhracat yapan firmalarımız bu bayrağı sırtlamış gidiyor. Hem bölgemize hem otomotiv sanayine hem de ülke ekonomisi için ileriye dönük 40 yıllık liderliğin devamı anlamında kendilerine başarılar diliyorum.”
Tırsan ikinci ar-ge merkezinin özellikleri
Merkez tam olarak devreye girdiğinde çalışan araştırmacı mühendis sayısı 150 kişiye ulaşacak. 300 bin saatlik bir yıllık mühendislik kapasitesi oluşacak. Her üç ayda bir yeni ürün platformu geliştirilecek. Her ay iki yeni ürün ve her hafta yeni bir ürün sürümü geliştirilecek. Gelişmiş Filo Yönetimi – Tırsan telematik sistemi 2018 yılı itibariyle müşterilere sunulacak. Sistem sadece bir araç takipten öte, rota ve coğrafik alan tanımlama ile verimli operasyon planlama, yük ve aracın anlık gözlenmesi ve birçok farklı sensörün entegrasyonu ile yüksek yük ve araç güvenliği EBS verilerine anlık erişim ile yük ve sürüş davranışlarındaki değişimlerin tespiti, araca ait lastik basınç ve sıcaklıkları, balataların durumu, fren sistemindeki arıza durumu gibi bilgilerle bakım planlama verimliliği, sıcaklık kontrolü ile soğuk zincirin korunması ve kayıt altına alınması gibi verimli bir filo yönetimi için birçok ilave özellik içerecek. Test ve doğrulama faaliyetleri için kullanılacak parça, sistem veya komple araçların prototipleri, yüksek teknoloji ile hassas ve hızlı olarak üretimi Endüstri 4.0 prensipleri doğrultusunda oluşturulacak üretim alanında gerçekleştirecek. Bu üretimde; 3 boyutlu baskı teknolojileri ile kompozit ve metal hızlı ve hassas parça üretimi, CNC kesme ve bükme operasyonları ile parça şekillendirme, üretilen parçaların hassas olarak birleştirilmesine olanak veren modüler prototip üretim fikstürleri, üretim sonrası kalite kontrol için optik ve lazerli ölçüm sistemleri ile en küçük parçalardan komple araca kadar prototip üretim kabiliyeti ile her ay iki komple prototip araç üretebilecek.Test bölümünde kullanılacak yol simülatörü ile; 8 bin saatte 8 milyon km eşdeğeri ömür testi yapılabilecek. Avrupa ticari taşıt üreticileri içerisindeki en yüksek sığalı ve esnek yol simülatörü olacak. Bu cihazla yüksek kapasiteli hidrolik silindirler ile 70 ton’a kadar toplam yüklü ağırlığı olan araçların yol simülasyonu ile hızlandırılmış ömür testleri yapılacak.17 m’ye kadar dingil mesafesine sahip araçlar test edilebilecek. Sadece yoldan gelen kuvvetlerin değil, ayrıca çevre ve iklim şartlarının da simülasyonu gerçekleştirilecek. Aracın ve parçalarının ömrü boyunca maruz kalacağı iklim ve çevresel şartların laboratuvar ortamında simülasyonu ile, sıcaklık, nem, gün ışığı, korozyon gibi etkilerin fonksiyon ve ömür üzerindeki etkilerinin tespiti yapılacak. Yürürlükte olan birçok kanun ve yönetmeliğe uygunluk testleri ikinci ar-ge merkezi bünyesinde gerçekleştirilecek. ADR ve ATP gibi birçok düzenlemeye uygunluk kontrolleri bu merkezde gerçekleştirilecek.
This OS is based on linux ? it's not bad at all
This OS is based on linux ? it's not bad at all
This OS is based on linux ? it's not bad at all
If i start to use it all my programs can be work again?
NO
Calm down. Are you using the search engine devoloped by turks? No?
This OS would be good for Military if they want to use something safe, linux is open source, nothing special with pardus os though(not even Os) More code means more, more dangerous thats why apple's OS is safer than windows limited options=safer.
These projects are good examples what we can develop and what we can't, this is one of them
FYI Tubitak is developing a completely new kernal for real time operating system. They've already showcased it with SARP @ IDEF'17 and are working on future projects..
http://bilgem.tubitak.gov.tr/tr/haber/milli-gercek-zamanli-isletim-sistemi-sahaya-cikiyor
TÜBİTAK BİLGEM tarafından milli olarak geliştirilen Gerçek Zamanlı İşletim Sistemi, milli bir silahta başarıyla kullanılmaya başlandı.
TÜBİTAK BİLGEM tarafından yerli savunma sanayinin geliştirilmesine yönelik yapılan çalışmalar sonucunda önemli bir başarıya imza atıldı. TÜBİTAK'ın milli olarak geliştirdiği Gerçek Zamanlı İşletim Sistemi(GİS), bir başka milli platformda başarıyla kullanılmaya başlandı.
Dünyada sayılı ülke tarafından üretilen gerçek zamanlı işletim sistemi teknolojisinde dışa bağımlılığı sona erdirecek Milli Gerçek Zamanlı İşletim Sistemi'nin gelişimini desteklemek amacıyla ASELSAN ile TÜBİTAK arasında imzalanan mutabakat anlaşmasıyla başlayan çalışmaların meyvesi, Mayıs ayında düzenlenecek 13. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı'nda (IDEF’17) görücüye çıkacak.
GİS TÜBİTAK BİLGEM tarafından, savunma sanayisinin emniyet kritik ve katı gerçek zamanlı işletim sistemi ihtiyaçlarını milli imkanlarla karşılamak amacıyla 2006'da geliştirilmeye başlandı ve 2013 başında tamamlanarak ürün haline getirildi.
ASELSAN ve TÜBİTAK arasında IDEF 2015’te imzalanan mutabakat anlaşmasıyla, çalışmalar yeni bir boyuta taşındı.
GİS, ASELSAN ve TÜBİTAK mühendislerinin ortak çalışmasıyla ASELSAN Milli Görev Bilgisayarı'na entegre edilerek, Milli Atış Kontrol Yazılımları ile SARP Uzaktan Komutalı Milli Silah Sistemi’nin tüm işlevsel ve performans gereksinimlerini karşıladı. Böylece GİS, SARP ile kendini sahada da ispatlamış oldu.
HÜRKUŞ’a milli işletim sistemli milli otopilot
GİS, TAI ve TÜBİTAK mühendislerinin işbirliği ile TAI’nin HÜRKUŞ uçağı için geliştirmiş olduğu Milli Sayısal Uçuş Kontrol Bilgisayarı’na (SUKB) geçtiğimiz aylarda entegre edilerek, Gerçek Zamanlı İşletim Sisteminin Milli Uçuş Kontrol Yazılımları ile tüm fonksiyonel ve performans gereksinimlerini karşıladığı gösterildi. Yapılan testlerde Milli Gerçek Zamanlı İşletim Sistemi’nin muadil ürünlerden daha iyi performans ile çalıştığı gözlendi.
Gelecek teknolojiler
TÜBİTAK, ülkemizde geliştirilmeleri devam eden Milli Muharip Uçak, Hürkuş Uçağı, İnsansız Hava Araçları, Özgün Helikopter Platformları, Pod Sistemleri, Radar Sistemleri gibi savunma ve havacılık sistemlerinin, aynı zamanda Yerli Otomobil, Raylı Ulaşım, Akıllı Ulaşım gibi sivil sistemlerin gerçek zamanlı işletim sistemi ihtiyaçlarını karşılamak üzere çalışmalarını sürdürmektedir.
25.04.2017
Real time OS and other Desktop OSs are two too different subject. Real time OSs Doesnt use buffer/ RAM. Which means One can't be used for the other's place. So, There is no reason bringing real time OS to discussion about Desktop debate.