What's new

Turkish Armed Forces Multimedia Center

375828_453041961402289_364681251_n.jpg


575007_453042004735618_68117677_n.jpg


196811_453042041402281_248468281_n.jpg


558654_453042221402263_1900669225_n.jpg


294547_453042118068940_67679903_n.jpg


562746_453042194735599_1028756616_n.jpg


551681_453042094735609_1284944994_n.jpg


409695_453042158068936_535757054_n.jpg
 
Meltem II Teslimat Çalışmaları

542290_453629191343566_1277392435_n.jpg


426673_453629271343558_1790608038_n.jpg


405220_453629351343550_1472993894_n.jpg


196702_4527226904027_2134646002_n.jpg



Meltem II Teslimat Çalışmaları Deniz Kuvvetleri Komutanlığı [DzKK]’nın Deniz Karakol Uçağı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı [SGK]’nın Deniz Gözetleme Uçağı ihtiyacını karşılamak üzere başlatılan Meltem I Projesi kapsamında TAI tesislerinde üretilen dokuz CN-235-100M uçağına Deniz Karakol [MPA] ve Deniz Gözetleme [MSA] kabiliyeti kazandırılmasına yönelik bir sistem entegrasyonu projesi olan Meltem II Programı altında geçtiğimiz yıl başlanılan ön teslimatlara devam ediliyor. BU çerçevede yapısal modifikasyonu TAI sorumluluğunda bulunan altı CN-235-100M Deniz Karakol Uçağı [DKU]’ndan Başlangıç Konfigürasyonu’ndaki TCB655 kuyruk numaralı 4ncü uçak 18 Temmuz 2o12’de TAI tesislerinde düzenlenen bir tören ile DzKK’na resmen teslim edildi. TAI, Meltem II Projesi kapsamında daha önce sırasıyla 12 Ekim 2o11, 28 Ocak 2o12 ve 24 Şubat 2o12’de olmak üzere modifikasyon ve testlerini tamamladığı Başlangıç Konfigürasyonu’ndaki ilk üç CN-235 DKU platformunu DzKK’na teslim edilmek üzere İzmit Cengiz Topel Üssü’ne göndermişti. Ön Teslimat kapsamında DzKK’na teslim edilen TCB652, TCB653, TCB654 ve TCB655 numaralı DKU’ları burada konuşlu 301nci Deniz Hava Filo Komutanlığı bünyesinde görev yapmaktadırlar. TCB651 ve TCB653 numaralı uçaklar ise halen Thales sorumluluğunda test faaliyetlerinde kullanılmaktalar. CN-235-100M DKU’larının Nihai Konfigürasyon’daki son teslimatlarının 2o13 sonuna kadar tamamlanması hedefleniyor. Başlangıç Konfigürasyonu’ndaki uçaklarda Mk46 Mod5 hafif torpido ve Su Bombası kabiliyeti yer almamasına karşın Nihai Konfigürasyon’daki uçakların kanat altı istasyonlarda taşınacak her iki silah sistemini de tam olarak kullanılabilmesi planlanmıştır. Ön teslimatları yapılan uçaklar önümüzdeki süreçte bazı modifikasyonlar [torpido ve su bombası entegrasyonu için gerekli olacak] için yeniden TAI tesislerine gelecekler. Edindiğimiz bilgiye göre halen 6 numaralı CN-235-100M DKU üzerinde torpido ve su bombası ile kanat altı harici yük istasyonlarının entegrasyonuna yönelik modifikasyonlar tamamlanmış durumda. Uçuş ve atış testlerini içerecek kalifikasyon sürecinin ardından benzer bir modifikasyonun diğer beş uçak üzerinde de yapılması planlanmıştır. Diğer yandan MSA2 rumuzlu Deniz Gözetleme Uçağı [DGU] ise SGK’na teslim edilmek üzere 28 Ocak 2o12’de İzmir Adnan Menderes Havalimanı’na intikal etmiştir. Halen uçuş testlerinden geçirilen MSA2 ile TAI’de yapısal modifikasyonları devam eden diğer iki DGU üzerindeki yapısal modifikasyonların ve müteakiben başlayacak uçuş test çalışmalarının tamamlanmasını müteakip üç uçağın SGK’na nihai teslimatının 2o12 sonunda veya en geç 2o13 başında gerçekleştirilmesi planlanmıştır. Tören TAI tesislerinde düzenlenen törende SSM Uçak Daire Başkanı Yakup TAŞDELEN, Fransa Savunma Tedarik Ajansı DGA’dan Tuğgeneral Pierre LUSSEYRAN, Fransa Büyükelçiliğinden Askeri Ataşe Albay Patrice MOYEURE, Thales Airborne Systems [TAS] Yönetim Kurulu Başkanı Pierre Eric POMMELLET, TAI Entegre Uçak Grup Başkanı Özcan ERTEM, TAI Özel Görev Uçakları Program Müdürü Serdar TAŞBİLEK, Deniz Kuvvetleri Hava Platformları Bakım Komutanı Albay Faruk BAYTÜRK ve Sahil Güvenlik Komutanlığı’ndan Tknk. Bşk. Albay Ahmet PÜRÇEK ile Projede görev alan Havelsan, Aselsan ve MilSoft firmalarından temsilciler ve TCB655 mürettebatı da hazır bulundu. Konuşmaların ardından TAS Yönetim Kurulu Başkanı POMMELLET tarafından başta SSM Uçak Daire Başkanı TAŞDELEN ve Projede emeği geçen yetkililere birer plaket takdim edildi ve tören verilen kokteyl ile sona erdi. Törende kısa bir konuşma yapan TAI Özel Görev Uçakları Program Müdürü Serdar TAŞBİLEK, Meltem II Projesinin geçmişte bazı sıkıntılı dönemlerden geçtiğini ancak SSM, DzKK, TAS, TAI ve projedeki alt-yüklenici firmaların geçen süre zarfında karşılaşılan kayda değer sorunların üzerinden gelmeyi başardığını ve bugün mutlu sona ulaştığını vurguladı. Konuşmasında Proje kapsamında TAI’de gerçekleştirilen çalışmalara ilişkin bazı rakamları dinleyiciler ile paylaşan TAŞBİLEK, uçakta kullanılmak üzere toplamda yaklaşık 3.9oo parçanın üretildiğini, her bir uçak üzerinde 8oo’ün üzerinde montaj işleminin yapıldığını ve tasarım aşamasında 1.4oo adet taslak çizim ile 24o mühendislik raporunun hazırlandığını söyledi. Dünyada halen uzun kıyılara sahip birçok ülkenin kıyılarının güvenliğini sağlamak ve illegal geçişleri önlemek üzere Deniz Karakol ve Deniz Gözetleme uçakları ile ilgilendiğine dikkat çeken TAŞBİLEK, Proje altında Thales ile TAI arasında tesis edilen iyi ilişki ve elde edilen tecrübe sayesinde Thales [görev sistemi tedarikçisi olarak] ve TAI [yapısal modifikasyon sorumlusu olarak]’nin işbirliği içinde bu ihtiyaca yönelik çözümler sunulabileceğine inandığını söyledi. Meltem II Programı ile Türk Deniz Kuvvetleri’ne ve Türk Silahlı Kuvvetleri [TSK]’ne DKU alanındaki ihtiyaçlarına cevap verebilecek yüksek teknoloji ürünü ve yüksek performanslı bir sistemin teslim edileceğinin altını çizen TAS Yönetim Kurulu Başkanı Pierre Eric POMMELLET, önemli gemi konuşlu sistem tedarikçilerinden birisi olarak 2o yılı aşkın bir süredir Türk Deniz Kuvvetleri ile işbirliği yapan Thales’in DzKK’nın yüksek operasyonel emniyet ve kalite standartlarının çok farkında olduklarını kaydetti. POMMELLET, “Tüm sistemlerin söz konusu isterlere cevap vereceği konusunda kendimize güveniyoruz ve Türk Deniz Kuvvetleri’ne Deniz Karakol alanında mevcut olan en iyi çözümü sunduğumuza eminiz” diye konuştu. Meltem II Projesinin Thales ekibine ilave olarak SSM, DGA, DzKK, SGK, TAI ve Türk Savunma Sanayi’ndeki ortaklarının katılımı ile gerçekleştirilen bir ekip çalışması olduğunu vurgulayan POMMELLET, iki yıl önce karşılaşılan sorunların ekip çalışması sayesinde aşıldığını ve bu Projenin bir son değil ekip çalışması için bir başlangıç olduğunu söyledi. “Program hedeflerini karşıladığımıza inanıyoruz” diyen POMMELLET, üç yıl önce yapılan kontrat değişikliği çerçevesinde hazırlanan yeni takvime uygun olarak teslimatları tam taahhüt ettikleri zamanda gerçekleştirdiklerini söyledi. Kendisinin de bir denizci olduğuna dikkat çeken POMMELLET, Meltem’in denizciler için çok zorlu ve güçlü bir rüzgar olduğunu, ancak doğru anda ve doğru bir biçimde kontrol altına alınabilmesi durumunda Meltem’in denizcileri çok süratli bir biçimde çok uzaklara götürebileceğini söyledi. DGA adına konuşan Tuğgeneral Pierre LUSSEYRAN, Meltem II kontratında birçok zorluk ve gecikmeden kaynaklanan sıkıntılar yaşandığını ve Thales ile DGA’dan oluşan Fransız aktörlerin de bunların üzerinden gelmek için ellerinden gelenin en iyisini yaptıklarını söyledi. DGA olarak Meltem II kapsamında tıpkı bir Fransız DGA programıymış gibi çalıştıklarına dikkat çeken Tuğg. LUSSEYRAN, programın DzKK ihtiyaçlarına bir an önce cevap sunabilmesi için DGA olarak 2oo9’da DKU tanımlamasının birbirini takip edecek iki ayrı aşamada yapılmasını önerdiklerini ve bu önerinin SSM tarafından da kabul edildiğini kaydetti. DGA için daima yüksek öncelikli bir Proje olan Meltem II Programının ve DKU Başlangıç Konfigürasyonu Teslimatı’nın gelecekte Türkiye ile Fransa arasında gerçekleştirilecek yeni hükümetlerarası projeler için çok önemli bir kilometre taşı olduğuna inandığını belirten Tuğg. LUSSEYRAN, teslim edilen dört uçağın da Türkiye’nin egemenliği için göreve hazır olduklarını vurguladı. Geride bırakılan uzun yıllar ve yoğun emek neticesinde bugün CN-235-100M DKU Başlangıç Konfigürasyonu’nun hizmete girişine şahitlik ettiklerine dikkat çeken SSM Uçak Daire Başkanı Yakup TAŞDELEN, Nihai Konfigürasyon’un 2o13 başına kadar şekilleneceğini söyledi. Bugün gerçekleştirilen teslimatın Meltem II Programı açısından gerçek bir kilometre taşı olduğunu vurgulayan TAŞDELEN, DGU konfigürasyonundaki uçakların bu yıl sonunda veya 2o13 başında SGK’na teslim edileceğini belirterek göstermiş oldukları sabırdan dolayı DzKK’na ve SGK’na teşekkür etti. Her ne kadar kontratın imzalanmasından bugüne 1o yıl geride bırakılmış olsa da gerek projenin karmaşıklığı, gerekse dünyada devam eden benzer projeler göz önünde bulundurulduğunda bu sürenin çok da uzun olmadığının görüleceğinin altını çizen Deniz Kuvvetleri Hava Platformları Bakım Komutanı Albay Faruk BAYTÜRK, Türk Savunma Sanayi’nin Meltem II Programı ile birçok şey öğrendiğini kaydetti. “Geride kalan 1o yılda iyi günlerimiz de, kötü günlerimiz de oldu. Özellikle iki yıl önce proje neredeyse iptal edilme aşamasına geldi. Ancak tarafların büyük çabası neticesinde ilk uçak teslimat aşamasına geldi. Şimdi nihai teslimatı sabırsızlıkla bekliyoruz” diye konuşan Alb. BAYTÜRK, uçaklara Mk46 torpidosunun entegre edileceğini söyledi. Tören sonrasında sorularımızı yanıtlayan TAS Yönetim Kurulu Başkanı POMMELLET, bir sorumuz üzerine Projenin bu denli gecikmesinde TAS açısından en büyük zorluğun DKU konfigürasyonunun oldukça karmaşık bir çözümü içermesi ve Türk Deniz Kuvvetleri’nin dört operatör konsolu ile radar, ESM/EDT, optronikler ve sono şamandıralarından oluşan komple bir görev sisteminin tamamıyla entegrasyonu gibi çok yüksek bir standart tanımlamasından kaynaklandığını söyledi. TAS olarak kendilerinin de başlangıçta ihtiyacın bu kadar karmaşık olacağını öngöremediklerinin altını çizen POMMELLET, artık böylesine karmaşık bir projeyi yönetebilmeyi öğrendiklerini vurguladı. TAS olarak DKU/DGU ihracat programlarında da TAI başta olmak üzere Türk Savunma Sanayi ile birlikte çalışmayı planladıklarını ve birbirini tamamlayan iki taraf olarak pazarda çok rekabetçi bir çözüm sunabileceklerine inandıklarını söyleyen POMMELLET, bu çerçevede Abu Dhabi, BAE’nde takip ettikleri bir DKU programında Havelsan’ın Meltem II kapsamında edindiği tecrübe ile Yer Segmenti konusunda kendilerine destek sağladığını söyledi. Mk46 torpido entegrasyon çalışmaları kapsamında güvenli bırakma ve atma testlerinin icra edilip edilmediğine ilişkin bir sorumuza cevaben POMMELLET, halen uçuş testlerinin kalifikasyonuna yönelik çalışmaların devam ettiğini ve testlerin 2o13 ortasında nihai teslimat öncesinde tamamlanacağını söyledi. POMMELET, “Mühendislik çalışması zaman alıyor ama kalifikasyon daha fazla zaman gerektiriyor, özellikle Fransız DGA ve Türk Deniz Kuvvetleri ile yapılan kalifikasyon gerçekten çok profesyonelce ve en yüksek standartta gerçekleştiriliyor. Dolayısıyla biraz zaman alıyor” dedi. Proje Bilgisi TAS ürünü toplam 19 Havadan Deniz Durum Kontrol Sistemi [AMaSCoS] görev teçhizatının tedarikini ve bunlardan 9’unun CN-235-100M DKU ve DGU uçaklarına entegrasyonunu kapsayan ABD$39o Milyon değerindeki Meltem II Projesi altında DKU platformları AMaSCoS-300, DGU platformları ise AMaSCoS-100 görev teçhizatı ile donatılmaktadır. Görev teçhizatının uçaklara entegrasyonu ve uçaklar üzerindeki yapısal modifikasyon çalışmaları TAI sorumluluğundadır. Yedek parça tedariki, Yer Destek Teçhizatı ve Kullanıcı Eğitimleri gibi üç yıl süreli Lojistik Destek Paketi’ni de içeren kontrat Temmuz 2oo3’te yürürlüğe girmişti. Yapısal modifikasyonları TAI tesislerinde gerçekleştirilen CN-235-100M DKU ve DGU platformlarının uçuşa elverişlilik kalifikasyon testleri DGA tarafından Fransa’da gerçekleştirilmiştir. Proje kapsamında hem uçak, hem de AMaSCoS-300 görev teçhizatı üzerine kapsamlı bir eğitimden geçirilen Türk Deniz Kuvvetleri pilot ve sistem operatörleri eğitim sonrasında aralarında gözetleme, arama ve kurtarma, hedef tespiti, denizaltı savunma harbi [DSH] ve suüstü savunma harbi [SSH] görev profillerinin de bulunduğu bir dizi operasyonel uçuş testi icra etmişlerdir. Testlerin başarılı geçmesini müteakip uçakların DzKK envanterine girmesine yeşil ışık yakılmıştır. 15 Mayıs 2o12’de gerçekleştirilen Deniz Hava Komutanlığı ziyaretimiz sırasında geçici kabulü yapılan Başlangıç Konfigürasyonu’ndaki TCB655 kuyruk numaralı CN-235-100M’yi park sahasına yakın bir yerde konuşlu bulunan Bakım Komutanlığı’na ait hangarlardan birisinin içinde rutin bakım işlemlerinden geçirilirken görüntüleme fırsatı bulmuştuk. Her ne kadar uçağın havada kalış süresi ve menzilinde görev teçhizatının enstalasyonu kapsamında uçak üzerinde yapılan yapısal modifikasyonlar nedeniyle yaklaşık 3/1 oranında bir azalma olsa da, sahip olduğu gelişmiş sensör ve EH öz savunma sistemleri sayesinde CN-235-100M DKU platformları 301nci Deniz Hava Filo Komutanlığı’na önemli bir kabiliyet kazandırmışlardır. Geriye kalan 1o AMaSCoS-300 görev teçhizatının ise Meltem III Programı altında Alenia Aeronautica firmasından tedarik edilmesi kararlaştırılan ATR-72/600 DKU/DSH uçaklarında kullanılması planlanmıştır. Thales halihazırda 1o görev teçhizatından 7’sinin teslimatını 18 Haziran itibarıyla tamamlamıştır. Diğer üç AMaSCoS-300 görev teçhizatının bu yıl sonuna kadar teslim edilmesi bekleniyor. Diğer yandan SSM, DzKK ve Alenia Aeronautica arasında yürütülen görüşmeler neticesinde tedarik edilecek uçak sayısının altısı DKU/DSH görevi için donanımlı, ikisi ise irtibat/ulaştırma görevleri için çıplak olmak üzere sekize indirilmesi ve kullanılmayan dört AMaSCoS-300 görev teçhizatından yedek parça olarak yararlanılması yönünde bir karar alındığı iddia edilmektedir. Başlangıçta 1o adet ATR-72/500 olarak açıklanan Projede ilk uçak yapısal modifikasyon için TAI tesislerine gelmişken daha sonra tercih sayısal kokpit konfigürasyonlu ATR-72/600 yönünde değiştirilmiş ve ilk uçağın da bu konfigürasyona yükseltilmesi planlanmıştı. ATR-72/600 uçakları sayısal kokpit donanımına ilave olarak %5 daha güçlü motor performansına sahiptirler. ATR-72/600 DKU/DSH uçaklarında CN-235-100M uçaklarından farklı olarak Link-16 taktik data link ve Mk54 hafif torpido kabiliyeti de olacaktır. TAI tesislerinde gerçekleştirilen yapısal modifikasyon çalışmaları ile uçağın dış görünüşünde ve iç kokpit/kabin yerleşiminde gerçekleşen değişiklikler hemen göze çarpmaktadır. Bu çerçevede gövde altına 4ooW gücündeki OceanMaster 400 radarı ve AselFLIR-200 FLIR faydalı yükleri monte edilirken kokpit bölümünün üstüne ise DR-3000 EDT/RWR anteni ile AN/AAR-60 MILDS Füze İkaz Sistemi [MWS] sensörleri yerleştirilmiş, ayrıca kuyruk bölümüne Manyetik Düzensizlik Detektörü [Magnetic Anomaly Detector/MAD] anteni ile yine iki MWS sensörü monte edilmiştir. Yine uçağın ısı ve radar güdümlü füze tehdidine karşı korunması için gövdenin değişik yerlerine Chaff [RF] ve Flare [IR] mühimmatı atan AN/ALE-47 CMDS lançerleri yerleştirilmiştir. Kabin içerisinde gerçekleştirilen en dikkat çekici değişiklik ise; Taktik Komutan [TacCo], Radar, Akustik/MAD ve ESM operatörleri için olmak üzere toplam dört çok fonksiyonlu operatör konsolu ile iki ilave gözlemci istasyonunun yerleştirilmesi olmuştur. Uçağın uçuş ekibi; pilot, yardımcı pilot ve teknisyen olmak üzere üç kişiden oluşmakta. Uçuş ekibi her bir sisteme ait verileri kokpitteki geniş ekranlı MFD üzerinden takip edebilmektedir. Uçak kabinine ilave edilen ve içerisinde mini bir fırın, çay/kahve makinesi ve mini bir buzdolabı bulunan küçük mutfak bölümü ile ortalama altı saat havada kalan görev ekibinin uzun süreli uçuşlar sırasında sıcak yemek [dondurulmuş gıdaların ısıtılması] yiyebilmesi ve sıcak/soğuk meşrubat içebilmesi sağlanmış. Uçak üzerinde bulunan Ocean Master suüstü arama radarı ve AselFLIR-200T FLIR sistemi ile tespit ettiği suüstü temasları Link-11 üzerinden dost unsurlara aktarabilmektedir. Görüş hattında [LoS] ve HF bandında çalışan Link-11 taktik data link sistemi üzerinden 2ookm+ menzillere kadar veri haberleşmesi yapılabilmekte. AMaSCoS-300 Görev Sistemi; SAR/ISAR/SPOT-SAR/STRIP-SAR/MMTI kabiliyetli OceanMaster 400 Radarı, AselFLIR-200 FLIR faydalı yükü, TMS-200 Akustik İşlemci [sono şamandıraları için], TCAS II Hava Trafik Çarpışmadan Kaçınma Sistemi, AN/ASQ-5o8[V] Manyetik Düzensizlik Detektörü [Magnetic Anomaly Detector/MAD], Link-11 Data Link, LN-100G INS/GPS, ARS-700 Havadan Kurtarma Sistemi ve APX-113 IFF Sorgulayıcı/Cevaplayıcı ile DR-3000 ESM/EDT [RWR olarak da görev yapmakta], AN/AAR-60 MILDS MWS ve 4 AN/ALE-47 CMDS lançerini içeren ASES-235M EH öz savunma sisteminden oluşmaktadır
 
On Board Of F-511 TCG Heybeliada

n70_8575h.jpg


From left to right: RIM-116 Rolling Airframe Missile (RAM) launcher, ASELFlir 300, 12.7 mm Aselsan STAMP Stabilized Machine Gun Platform, Sea Sentor Surface Ship Torpedo Defense launcher.

n70_8587m.jpg


From left to right: RIM-116 Rolling Airframe Missile (RAM) launcher, ASELFlir 300, 12.7 mm Aselsan STAMP Stabilized Machine Gun Platform, Sea Sentor Surface Ship Torpedo Defense launcher. Two laser warning receiver is also visible.

n70_8591n.jpg


From left to right: Sea Sentor Surface Ship Torpedo Defense launcher and the panel that hides the RGM-84 Harpoon missiles.

n70_8597q.jpg


SMART-S Mk2 3D radar and ARES-2N EW antennas

n70_8593o.jpg


The bridge and the STING EO Mk2.

n70_859416.jpg


Oto Melera 76mm gun in a stealth housing.

n70_8485c.jpg


AselFLIR 300, optical director

n70_8488d.jpg


Sea Sentor ship torpedo defense launcher and one laser warning receiver

http://turkishnavy.net/
 
These T/A-129's are some high speed **** man. I heard that we offered you to sell Longbows but you chose the way to create your own ones. Anyway ı liked that chopper
Actually we wanted to buy AH1Z at first ATAK project but Bell wanted crazy amounts of money for the requested modifications by Turkish Land Forces and under the US export laws they couldn't accept one of our terms, to integrate our own national sub systems to the bird.

Then project cancelled, we wanted to buy some more AH1Ws for the time being but production line was shut so we tried the FMS channel but USMC couldn't spare many AH1Ws and so AH64 apache was offered but it was declined for a long list of reasons. Aaand here we are.

We are fighting with terror for more than three decades we finally built our own attack helicopters but still waiting for AH1Ws to come :) NATO sucks sometimes.
 
Actually we wanted to buy AH1Z at first ATAK project but Bell wanted crazy amounts of money for the requested modifications by Turkish Land Forces and under the US export laws they couldn't accept one of our terms, to integrate our own national sub systems to the bird.

Then project cancelled, we wanted to buy some more AH1Ws for the time being but production line was shut so we tried the FMS channel but USMC couldn't spare many AH1Ws and so AH64 apache was offered but it was declined for a long list of reasons. Aaand here we are.

We are fighting with terror for more than three decades we finally built our own attack helicopters but still waiting for AH1Ws to come :) NATO sucks sometimes.

Actually they where delivired last Sunday, I am suprized nobody made a thread about it....

Turkish military acquires AH-1W Super Cobra attack helicopters
 
Back
Top Bottom