What's new

Turkish Politics & Internal Affairs

Do you agree with what I wrote?

  • I agree

    Votes: 5 38.5%
  • I agree but,....

    Votes: 1 7.7%
  • I don't agree

    Votes: 2 15.4%
  • Don't care

    Votes: 5 38.5%

  • Total voters
    13
  • Poll closed .


Never in my life have I seen bigger evil and bigger traitors to this country than this scum. Every single of them needs to be purged from the face of this world and every single voter that still votes for these fucks need to be kicked out and purged with them.

These idiots have gotten too comfortable. They think that they will be able to openly commit their acts of treason for the rest of their lives. Little do they know that all their names are being listed one by one.

When AKP collapses they will become FETÖ 2.0. Death penalty will be reinstated just for them.
 
The similarities... for The Turk ''allergy''...

The root of USA-sponsored Islam abusers, sectarianism ...

Attention on description of the country and its nation:

the thread of the quota: https://defence.pk/pdf/threads/thou...-prayer-of-egypts-morsi.623917/#post-11557596

Here is the root of this mentality:

''
Mursi şehit öyle mi?


Mustafa Kemal hakkındaki idam fetvasını, Mustafa Sabri kaleme almıştı.
Vahdettin'in şeyhülislamıydı.
Sarıklı İngiliz kuklasıydı.
Sevr'in imzalanması için özel çaba harcadı. İngiliz Muhipleri Cemiyeti'nin kurucularındandı. Anadolu'daki direnişi kırmak için İngilizler tarafından icat edilen İslam Teali Cemiyeti'nin kurucularındandı.
Kuvayi Milliye'den nefret ediyordu. “Mustafa Kemal ve Ankara hükümeti kahpedir” diyordu. “Kudurmuş haydutlar, caniler” diyordu. “Eyy Allah'tan korkmayan, eyy peygamberden haya etmeyen mahluklar” diyordu. “Bunların dinsizlik derecesi tasavvur edilemez, cenabı hakkın gazabı ve laneti bunların üzerine olsun” diyordu. Milli mücadelenin moralini bozmak için elinden geleni yapıyordu, “İngilizlerin, Fransızların ve sair devletlerin, iki paralık Mustafa Kemal kuvvetinin baskısına boyun eğerek İstanbul'dan çekip gitmelerini, ancak Kemalist Türk aklı kabul edebilir” diyordu. “Yunanlılara fazla zayiat verdirmek bizim için hayırlı ve menfaatli olamaz, İngilizleri kızdırırız, İngiliz gibi muazzam devlete karşı katiyen kazanma ihtimali yoktur” diyordu. “Yunan ordusu halifenin ordusudur, asıl kafası koparılacak mahlukat Ankara'dadır” diyordu. “Eyy askerler, Mustafa Kemal'in gayrimeşru emirlerine uyduğunuz yeter, bunların vücudlarını külliyen dünyadan kaldırmak beşeriyet için, müslümanlık için farz olmuştur, sizin bu hainlere itaatiniz mescitlerimizi mabetlerimizi harap eyleyecek, bu zalimlere, bu katil canavarlara alet olduğunuz yeter, padişahımız halifemiz efendimiz hazretlerinin merhamet kucağı size açılmıştır, Allahını peygamberini seven bu tarafa gelsin” diyordu.
Bu ruh haliyle Mustafa Kemal hakkındaki idam fetvasını yazdı.
Kendisinden sonraki şeyhülislam Dürrizade Abdullah efendi tarafından yayınlanan fetvaya göre, Mustafa Kemal… “Padişahın sadık tebasını yalanlarla aldatıyor”du. “Dinimizin emirlerine aykırı olarak maddi çıkar sağlıyor”du. “Masum kulların mallarını gasp ediyor”du. “Hilafet makamının gücünü zayıflatmaya çalışıyor”du. “Yüce İslam hilafetine isyan ediyor”du. “İslam'ın yüce kuralları gereğince öldürülmesi meşru ve farz”dı. “Müslümanların adaletli imamı halifemiz Vahdettin han hazretlerinin etrafında toplanıp, Mustafa Kemal'le savaşmak vacip”ti.
Yani…
Kuvayı Milliye'ye karşı cihat ilan edilmişti!
Bu vatan haini fetva onbinlerce kopya çoğaltılarak, Yunan ve İngiliz uçakları tarafından Anadolu şehirlerine atıldı. İngiliz zırhlıları tarafından Karadeniz limanlarında sandık sandık dağıtıldı.
Mustafa Sabri sadece bununla yetinmedi.
Kuvayi Milliye'nin yanında saf tutan Denizli, Isparta, Uşak, Antalya, Sinop müftülerini görevden azletti, Ankara müftüsü Börekçizade Rıfat için idam fermanı çıkarttı.
İzmir'deki Yunan Yüksek Komiserliği'ne teklifte bulundu, “Mustafa Kemal'in pençesinden kurtulmak için Batı Anadolu'da sizin kontrolünüzde özerk hükümet kuralım” dedi. Bu teklifi Atina'ya iletildi. Yunan başbakanı Gunaris teklifi inceledi, “kendi milletini satan bu tür hainlere ihtiyacımız yok” dedi, reddetti.
Bu haysiyetsiz yobaz, Kurtuluş Savaşı zaferle sonuçlanınca, İngiliz gemisiyle kaçtı, Yunanistan'a sığındı.
Atina'da “Yarın” adıyla gazete çıkardı. 1927 senesinde o gazeteye “Allah'ın huzurunda Türklükten istifa ediyorum, tövbe yarabbi tövbe Türklüğüme, beni Türk milletinden addetme” diye makale yazdı!
“Elimden gelse bütün Türkleri Arap yaparım, bunların vaktiyle Araplaşmadığına eseflenirim” diye yazdı!
Hilafetin yeniden kurulması için Papa'ya mektup gönderdi, İslamiyet adına Vatikan'dan yardım istedi.
Yunanistan bu şerefsizi kovdu. Önce Suudi Arabistan'a geçti, en son Mısır'a yerleşti.



1923'te Türkiye Cumhuriyeti kuruldu.
1924'te hilafet kaldırıldı.



1926'da Mekke'de uluslararası İslam Kongresi toplandı.
Türkiye Cumhuriyeti de katıldı.
Nüfusu Müslüman ülkelerin tamamı temsil ediliyordu.
Hilafet makamının geleceği konuşuldu.
Neticede, böyle bir makama gerek olmadığı görüşü ağır bastı, hilafet makamına dair herhangi bir karar alınmadı.



İngiliz istihbaratı böyle düşünmüyordu!
Hilafet makamı, Osmanlı padişahı Yavuz Sultan Selim tarafından Kahire'den alınıp, İstanbul'a getirilmişti.
Gene Kahire'ye taşımak için fıştıklamalar başladı.



1928'de, İhvan hareketi, Müslüman Kardeşler örgütü kuruldu.



Gayet netti…
Müslüman Kardeşler örgütü, Türkiye'de hilafeti kaldıran Atatürk Devrimi'ne karşı, bizatihi Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı kurulmuştu.



Müslüman Kardeşler'in kurucusu Hasan el Benna, örgütünün kongresinde bunu açıkça dile getiriyor, “hilafeti sembolize ediyoruz” diyordu.
Türkiye'de hilafetin kaldırılmasından söz ederken gözyaşlarını tutamıyor, mendiliyle gözlerini sile sile ağlıyor, “hilafetin kaldırıldığı gün, her Müslüman ailede matem tutuldu, küçük yaşında babası ölmüş de yetim kalmış çocuklar gibi olduk” diyordu.



Türkiye Cumhuriyeti'yle karşı cephede yeralan Müslüman Kardeşler örgütünün kuruluşunda en büyük destekçilerinden biri kimdi?
Elbette, Mustafa Sabri'ydi.



Müslüman Kardeşler'in kurucusu Hasan el Benna, Mustafa Sabri'ye para verdi, kitaplarını yayınladı, hatta kitaplarının ismini bile koydu.



Mustafa Sabri, İstanbul'la Kahire arasında mekik dokuyan öğrencileri aracılığıyla, Müslüman Kardeşler'in Türkiye'ye taşınmasında köprü vazifesi gördü.



(Müslüman Kardeşler'in fikriyatını anlatan ve bizzat yöneticileri tarafından kaleme alınan kitaplar, CIA yönlendirmesiyle, güya komünizmle mücadele ayaklarıyla, bizzat sayın Milli İstihbarat Teşkilatımız tarafından tercüme ettirilerek, Türkiye'ye sokuldu.)



(Mustafa Sabri'nin hilafeti savunan ve TBMM tarafından hilafetin kaldırılmasını “küfür” olarak gören kitabı ise, Akp iktidarında, 2013'te Türkçe'ye çevrilerek basıldı, Türkiye'de piyasaya sürüldü.)



(Mustafa Sabri'nin ismi, Akp iktidarında imam hatip lisesine verildi.)



Hasan el Benna'yla başlayan Müslüman Kardeşler'in liderlik koltuğuna 2011'de Mursi oturdu.



Neredeyse bütün dinci siyasetçiler gibi, akademik yolu ABD'den geçmişti, doktorasını “burs”la Güney Kaliforniya Üniversitesi'nde yapmıştı, Kaliforniya Eyalet Üniversitesi'nde de doçent olmuştu.
2012'de Mısır cumhurbaşkanı seçildi.



Hüsnü Mübarek'in darbeyle indirilmesinden hemen sonra yapılan o seçim, Mısır halkı tarafından boykot edilmişti.
Kayıtlı 50 milyon seçmen varken…
Mursi ilk turda 5 milyon oy alabildi.
İkinci turda 13 milyon oy alabildi.
Seçmenlerin yarısı boykot edip sandığa gitmediği için, Mursi 50 milyon seçmenin sadece 13 milyonundan oy alıp, yüzde 51'le seçildim dedi!



Halk karpuz gibi bölündü.



Bismillah ilk iş, Anayasa'yı değiştirdi.
Dinci diktatörlüğe gidiliyordu.



Şak… Darbe oldu.
Tutuklandı.
Müebbet hapisle yargılanırken, mahkeme salonunda öldü.



Ve…
Atatürk'ü hutbelerinden çıkaran, camilerimizde Atatürk'ün adını bile anmayan, Atatürk tarafından kurulmasına rağmen Atatürk'ü yok sayan diyanet işleri başkanlığı, Mursi'yi “şehit” ilan etti, camilerimize talimat verdi, Türkiye genelinde gıyabi cenaze namazı kıldırdı.



Mursi'nin vefatına elbette insan olarak üzüldük, hiç kimse böyle bir ölümü hak etmez, Allah rahmet eylesin.



Ama bir kez daha ibretle görülmüştür ki…
Bu diyanet, Mustafa Sabri'nin diyanetidir.


''
The source: https://www.sozcu.com.tr/2019/yazar...r&utm_campaign=diger_yazilar&utm_medium=diger
Hikayeden teyyare..
 
Hikayeden teyyare..

Your rejection/denial of the nation and her culture, history, values but meantime sponge the priviliges of them, also do any kind of harm to them describe you very well about your character/personality.

The Islam abusers and PKK ''humanists''(terrorists) are the different sides of the same coin:

- The Islam abusers with the Islam,

- The Pkk ''humanists''(terrorists) with Humanitarian values(democracy, racism, peace etc.)

... Both sponge off the priviliges of this country, nation and its values behind the religion and human values; and both do any kind of harm to them.

Parasites have earned some respect after seeing such ''humans''.
 
Last edited:
How low some people went for a few votes more... I wonder what is Bahceli and his so called nationalists from MHP thinking right now? How are they justifying all this...

What are the honest and hardworking AKP voters feeling after seeing all this... Of course there will always be some payed trolls and uneducated and brainwashed idiots who will defend Reis even if they see him rape their mothers but those are people that will do everything for money so I don’t expect honesty from them.

I am really feeling sorry for the honest and hardworking people who live in fear and manipulation and still believe that Erdogan is a savior while he leads Turkey to destruction and chaos.
 

Daily reminder that Boris Johnson is descended from Ali Kemal Aka the Hain who was purged by Sakalli Nurettin Pasha!!!

Marries an english woman thinks he became an englishman. Ali Kemal was also known for sabotaging and making propaganda against the Turkish army during the Independance war.

A lot of people overlooked this or hide it.
 

Daily reminder that Boris Johnson is descended from Ali Kemal Aka the Hain who was purged by Sakalli Nurettin Pasha!!!

Marries an english woman thinks he became an englishman. Ali Kemal was also known for sabotaging and making propaganda against the Turkish army during the Independance war.

A lot of people overlooked this or hide it.

Hey but he is a Turk tho
 
Guys did you read or hear that Berat Albayrak has love affair with Özge Ulusoy.

Two of 'em had spent a night on a yacht which belongs to son of Binali. The source is eşki sözlük. And the page has gotten ban by the court.

There werw runors about Albayrak and His wife been having family issues. You might know that his wife is tayyip's daughter.

Well Allah c.c makes him payback with his own daughter and son in law. As you know in Islam if one who does bad deeds and evil's job will be punished by his or her own children.
 
Last edited:
D9lR9fdXYAIClHP.jpg


:angel:
 

Latest posts

Back
Top Bottom