What's new

Turkish Defence Industry Exports & Updates

Why not they come to Karachi and set up a large industrial unit. While Sindh Police and SIndh Rangers can give them big orders.

Nurol isn't a strong vehicle producer, it is one of the lower tiers in Turkey, doubt they would have the funds to set up shop in Pakistan..
 
.
Nurol isn't a strong vehicle producer, it is one of the lower tiers in Turkey, doubt they would have the funds to set up shop in Pakistan..
They can do JV with local investors. I am 100% sure that Sindh Police and Sindh Rangers are in good need for such vehicles.

Also, its better if Sindh Govt. take some more terrorism budget from Federal for buying used UH-1 Huey along with proper upgrades for Sindh Police and Sindh Rangers, about 100 of them like 30 for Police and 70 for Rangers.
 
. . .
. . .
Passive Harbour Protection System

http://www.ssm.gov.tr/katalog2007/data/358/uruntr/5.htm

The new generation MEMS based underwater acoustic vector sensors (HYDROFLOWN), are being developed by SUASIS in cooperation with Microflown Technologies from the Netherlands, and with the support of the European Community’s EUROSTARS program. During the last workshop of the European Defence Agency‘s (EDA) on “State of the art Thin Line Array Technology Evaluation” program, HYDROFLOWN emerged as a new technology for low frequency directional sensing applications.
Recently, SUASIS has established a cooperation program “Underwater Silk Road” with Hangzhou Applied Acoustics Research Institute (HAARI) in China, which is one of the world’s leading Transducer and Underwater Acoustics Systems Research Center.
HYDROFLOWN’s underwater acoustic vector sensors and applications are produced with Microflown Technologies, hydrophones and transducers are produced in cooperation with HAARI. The ceramic products that are used, permit the selection of detection sensors, and these give the best results by suiting the systems SUASIS is designing and manufacturing.
SUASIS has a well established experience and know-how, with special infrastructures for Thin Line and Cardioid Towed Arrays and Vertical Line Array design and production, where currently a new mid-frequency Cardioid Towed Array and a high frequency Vertical Array are being produced for a major Turkish defense constructor.
The most recent European Community Underwater Acoustics Conference, that took place in Istanbul, was organized and mainly sponsored by SUASIS. This event gave us the possibility to expose SUASIS’ activities to 330 participants coming from 34 different countries.
 
.
Immer gerne :

Almanya, Türkiye'ye istihbarat teçhizatı satışını askıya aldı

Almanya, Türkiye'ye istihbarat teçhizatı satışını askıya aldı
Türkiye’nin Almanya’dan sipariş verdiği istihbarat amaçlı teçhizat ve yazılımın teslimi, Türk demokrasisindeki gerilemeye takıldı.
almanya-turkiyeye-istihbarat-techizati-satisini-askiya-aldi_1510809_720_400.jpg

[iframe name="google_ads_iframe_/169583572/BGN_Detay_ResimAltı_336x280_0" width="336" height="280" id="google_ads_iframe_/169583572/BGN_Detay_ResimAltı_336x280_0" src="javascript:"[/iframe]
Zaman’a konuşan kaynaklar, normal şartlarda 6 ile 8 hafta arasında sonuçlanması gereken satış işlemini Alman Ekonomi Bakanı Sigmar Gabriel’in bizzat engellediğini aktardı.

Almanya’nın, demokrasisinde yaşanan gerileme ve AKP hükümetinin muhalifleri fişlemesi tehlikesi nedeniyle Türkiye’ye istihbarat teknolojisi satışını askıya aldığı öğrenildi.

ALMAN BAKAN BİZZAT ENGELLEDİ

Resmî kaynaklardan edinilen bilgiye göre Türkiye, Emniyet Genel Müdürlüğü’ne istihbarî teknik takip faaliyetlerinde kullanılmak üzere teçhizat ve yazılım almak için Almanya’ya başvurdu. Normal şartlarda 6 ile 8 hafta arasında sonuçlanması gereken satış işlemi, başvurunun üzerinden 6 aydan fazla bir süre geçmesine rağmen gerçekleşmedi. İddiaya göre, Türkiye’nin ısrarlarına rağmen müspet cevap verilmeyen siparişin sevkiyatını, yurtdışına askerî ve istihbarî teknoloji satışına onay veren Alman Ekonomi Bakanı Sigmar Gabriel bizzat engelledi. Gabriel, demokratik olmayan ülkelere karşı veto hakkını kullanacağını geçen yıl açıkça ilan etmişti. Almanya, resmî olarak en son 2012 yılında Suriye ve Irak’a benzer satışları yasaklamıştı.

Berlin’in Ankara hakkında takındığı istihbarat tavrı, iki ülke arasında bu alanda art arda krizlerin yaşandığı bir döneme denk geliyor. İkisi de NATO üyesi olan Türkiye ve Almanya arasında istihbarat işbirliği, Ankara’nın Türkiye’yi demokrasiden uzaklaştıran uygulamaları nedeniyle son 1,5 yıldır ciddi bir sınama geçiriyor.

Gezi eylemleri sürecinde belirginleşen muhalefete karşı siyasi hoşgörüsüzlük ve şiddetli polisiye tedbirler ile YouTube ve Twitter yasaklarıyla tüm dünyada somutlaşan sansür girişimleri, Türkiye’nin özellikle Batı’daki imajını yıpratıyor. Alman basınında yer alan ve yalanlanmayan haberlerle Türkiye’yi dinlediği ortaya çıkan Berlin, geçen yıl 17 Aralık’ta da casusluk suçlamasıyla 3 MİT mensubunu gözaltına almıştı. Biri başbakanlığı döneminde Tayyip Erdoğan’a da danışmanlık yapmış üç şüpheliden ikisi halen tutuklu bulunuyor.

Aynı zamanda başbakan yardımcılığı görevini de yürüten Alman Bakan Gabriel, demokratik olmayan rejimlerin kendi vatandaşlarının mahremiyetini ihlal ettiğini belirterek “Kendi vatandaşını fişleyen ülkeler Alman istihbarat yazılımları alamayacak.” ifadeleriyle veto yetkisinin sınırlarını belirtmişti. O dönem Alman hükümetinin ayrıca, istihbarat yazılımları üreten ülke firmalarına gönderdiği bir bilgi notuyla “Kim temel hakları savunmak ve başta özgürlükler olmak üzere internet kullanıcılarının da özgürlüğünü savunmak isterse vatandaşlarını saygısızca fişleyen rejimlere istihbarat teknolojisi satmasın.” uyarısında bulunduğu ortaya çıkmıştı.

TÜRKİYE, DEMOKRASİ LİGİNDEN DÜŞTÜ

Avrupa Birliği Komisyonu’nun, geçtiğimiz yıl sonbaharda 28 üye ülkenin istihbarat teknolojileri ihracını sert kurallara bağladığı biliniyor. Kimliği gizli tutulmak kaydıyla Zaman’a konuşan resmî kaynak, istihbarat teknolojileri satılacak ülkelerin güvenlik kodları ile sınıflandırıldığı ve ülkelere artan tehdit seviyesine göre yeşil, sarı ve kırmızı kodlar verildiğini aktardı. Kaynağa göre AKP hükümetinin son dönem uygulamaları ve demokraside yaşanan açık gerileme nedeniyle Türkiye’nin güvenlik kodu yeşilden sarıya düşürüldü.
 
.
Immer gerne :

Almanya, Türkiye'ye istihbarat teçhizatı satışını askıya aldı

Almanya, Türkiye'ye istihbarat teçhizatı satışını askıya aldı
Türkiye’nin Almanya’dan sipariş verdiği istihbarat amaçlı teçhizat ve yazılımın teslimi, Türk demokrasisindeki gerilemeye takıldı.
almanya-turkiyeye-istihbarat-techizati-satisini-askiya-aldi_1510809_720_400.jpg

[iframe name="google_ads_iframe_/169583572/BGN_Detay_ResimAltı_336x280_0" width="336" height="280" id="google_ads_iframe_/169583572/BGN_Detay_ResimAltı_336x280_0" src="javascript:"[/iframe]
Zaman’a konuşan kaynaklar, normal şartlarda 6 ile 8 hafta arasında sonuçlanması gereken satış işlemini Alman Ekonomi Bakanı Sigmar Gabriel’in bizzat engellediğini aktardı.

Almanya’nın, demokrasisinde yaşanan gerileme ve AKP hükümetinin muhalifleri fişlemesi tehlikesi nedeniyle Türkiye’ye istihbarat teknolojisi satışını askıya aldığı öğrenildi.

ALMAN BAKAN BİZZAT ENGELLEDİ

Resmî kaynaklardan edinilen bilgiye göre Türkiye, Emniyet Genel Müdürlüğü’ne istihbarî teknik takip faaliyetlerinde kullanılmak üzere teçhizat ve yazılım almak için Almanya’ya başvurdu. Normal şartlarda 6 ile 8 hafta arasında sonuçlanması gereken satış işlemi, başvurunun üzerinden 6 aydan fazla bir süre geçmesine rağmen gerçekleşmedi. İddiaya göre, Türkiye’nin ısrarlarına rağmen müspet cevap verilmeyen siparişin sevkiyatını, yurtdışına askerî ve istihbarî teknoloji satışına onay veren Alman Ekonomi Bakanı Sigmar Gabriel bizzat engelledi. Gabriel, demokratik olmayan ülkelere karşı veto hakkını kullanacağını geçen yıl açıkça ilan etmişti. Almanya, resmî olarak en son 2012 yılında Suriye ve Irak’a benzer satışları yasaklamıştı.

Berlin’in Ankara hakkında takındığı istihbarat tavrı, iki ülke arasında bu alanda art arda krizlerin yaşandığı bir döneme denk geliyor. İkisi de NATO üyesi olan Türkiye ve Almanya arasında istihbarat işbirliği, Ankara’nın Türkiye’yi demokrasiden uzaklaştıran uygulamaları nedeniyle son 1,5 yıldır ciddi bir sınama geçiriyor.

Gezi eylemleri sürecinde belirginleşen muhalefete karşı siyasi hoşgörüsüzlük ve şiddetli polisiye tedbirler ile YouTube ve Twitter yasaklarıyla tüm dünyada somutlaşan sansür girişimleri, Türkiye’nin özellikle Batı’daki imajını yıpratıyor. Alman basınında yer alan ve yalanlanmayan haberlerle Türkiye’yi dinlediği ortaya çıkan Berlin, geçen yıl 17 Aralık’ta da casusluk suçlamasıyla 3 MİT mensubunu gözaltına almıştı. Biri başbakanlığı döneminde Tayyip Erdoğan’a da danışmanlık yapmış üç şüpheliden ikisi halen tutuklu bulunuyor.

Aynı zamanda başbakan yardımcılığı görevini de yürüten Alman Bakan Gabriel, demokratik olmayan rejimlerin kendi vatandaşlarının mahremiyetini ihlal ettiğini belirterek “Kendi vatandaşını fişleyen ülkeler Alman istihbarat yazılımları alamayacak.” ifadeleriyle veto yetkisinin sınırlarını belirtmişti. O dönem Alman hükümetinin ayrıca, istihbarat yazılımları üreten ülke firmalarına gönderdiği bir bilgi notuyla “Kim temel hakları savunmak ve başta özgürlükler olmak üzere internet kullanıcılarının da özgürlüğünü savunmak isterse vatandaşlarını saygısızca fişleyen rejimlere istihbarat teknolojisi satmasın.” uyarısında bulunduğu ortaya çıkmıştı.

TÜRKİYE, DEMOKRASİ LİGİNDEN DÜŞTÜ

Avrupa Birliği Komisyonu’nun, geçtiğimiz yıl sonbaharda 28 üye ülkenin istihbarat teknolojileri ihracını sert kurallara bağladığı biliniyor. Kimliği gizli tutulmak kaydıyla Zaman’a konuşan resmî kaynak, istihbarat teknolojileri satılacak ülkelerin güvenlik kodları ile sınıflandırıldığı ve ülkelere artan tehdit seviyesine göre yeşil, sarı ve kırmızı kodlar verildiğini aktardı. Kaynağa göre AKP hükümetinin son dönem uygulamaları ve demokraside yaşanan açık gerileme nedeniyle Türkiye’nin güvenlik kodu yeşilden sarıya düşürüldü.

Türkçe sadece Çay Bahçesinde izinli... Diğer başlıklarda ayda yılda bir Türkçe yazıyoruz genelde...
 
. . .
Immer gerne :

Almanya, Türkiye'ye istihbarat teçhizatı satışını askıya aldı

Almanya, Türkiye'ye istihbarat teçhizatı satışını askıya aldı
Türkiye’nin Almanya’dan sipariş verdiği istihbarat amaçlı teçhizat ve yazılımın teslimi, Türk demokrasisindeki gerilemeye takıldı.
almanya-turkiyeye-istihbarat-techizati-satisini-askiya-aldi_1510809_720_400.jpg

[iframe name="google_ads_iframe_/169583572/BGN_Detay_ResimAltı_336x280_0" width="336" height="280" id="google_ads_iframe_/169583572/BGN_Detay_ResimAltı_336x280_0" src="javascript:"[/iframe]
Zaman’a konuşan kaynaklar, normal şartlarda 6 ile 8 hafta arasında sonuçlanması gereken satış işlemini Alman Ekonomi Bakanı Sigmar Gabriel’in bizzat engellediğini aktardı.

Almanya’nın, demokrasisinde yaşanan gerileme ve AKP hükümetinin muhalifleri fişlemesi tehlikesi nedeniyle Türkiye’ye istihbarat teknolojisi satışını askıya aldığı öğrenildi.

ALMAN BAKAN BİZZAT ENGELLEDİ

Resmî kaynaklardan edinilen bilgiye göre Türkiye, Emniyet Genel Müdürlüğü’ne istihbarî teknik takip faaliyetlerinde kullanılmak üzere teçhizat ve yazılım almak için Almanya’ya başvurdu. Normal şartlarda 6 ile 8 hafta arasında sonuçlanması gereken satış işlemi, başvurunun üzerinden 6 aydan fazla bir süre geçmesine rağmen gerçekleşmedi. İddiaya göre, Türkiye’nin ısrarlarına rağmen müspet cevap verilmeyen siparişin sevkiyatını, yurtdışına askerî ve istihbarî teknoloji satışına onay veren Alman Ekonomi Bakanı Sigmar Gabriel bizzat engelledi. Gabriel, demokratik olmayan ülkelere karşı veto hakkını kullanacağını geçen yıl açıkça ilan etmişti. Almanya, resmî olarak en son 2012 yılında Suriye ve Irak’a benzer satışları yasaklamıştı.

Berlin’in Ankara hakkında takındığı istihbarat tavrı, iki ülke arasında bu alanda art arda krizlerin yaşandığı bir döneme denk geliyor. İkisi de NATO üyesi olan Türkiye ve Almanya arasında istihbarat işbirliği, Ankara’nın Türkiye’yi demokrasiden uzaklaştıran uygulamaları nedeniyle son 1,5 yıldır ciddi bir sınama geçiriyor.

Gezi eylemleri sürecinde belirginleşen muhalefete karşı siyasi hoşgörüsüzlük ve şiddetli polisiye tedbirler ile YouTube ve Twitter yasaklarıyla tüm dünyada somutlaşan sansür girişimleri, Türkiye’nin özellikle Batı’daki imajını yıpratıyor. Alman basınında yer alan ve yalanlanmayan haberlerle Türkiye’yi dinlediği ortaya çıkan Berlin, geçen yıl 17 Aralık’ta da casusluk suçlamasıyla 3 MİT mensubunu gözaltına almıştı. Biri başbakanlığı döneminde Tayyip Erdoğan’a da danışmanlık yapmış üç şüpheliden ikisi halen tutuklu bulunuyor.

Aynı zamanda başbakan yardımcılığı görevini de yürüten Alman Bakan Gabriel, demokratik olmayan rejimlerin kendi vatandaşlarının mahremiyetini ihlal ettiğini belirterek “Kendi vatandaşını fişleyen ülkeler Alman istihbarat yazılımları alamayacak.” ifadeleriyle veto yetkisinin sınırlarını belirtmişti. O dönem Alman hükümetinin ayrıca, istihbarat yazılımları üreten ülke firmalarına gönderdiği bir bilgi notuyla “Kim temel hakları savunmak ve başta özgürlükler olmak üzere internet kullanıcılarının da özgürlüğünü savunmak isterse vatandaşlarını saygısızca fişleyen rejimlere istihbarat teknolojisi satmasın.” uyarısında bulunduğu ortaya çıkmıştı.

TÜRKİYE, DEMOKRASİ LİGİNDEN DÜŞTÜ

Avrupa Birliği Komisyonu’nun, geçtiğimiz yıl sonbaharda 28 üye ülkenin istihbarat teknolojileri ihracını sert kurallara bağladığı biliniyor. Kimliği gizli tutulmak kaydıyla Zaman’a konuşan resmî kaynak, istihbarat teknolojileri satılacak ülkelerin güvenlik kodları ile sınıflandırıldığı ve ülkelere artan tehdit seviyesine göre yeşil, sarı ve kırmızı kodlar verildiğini aktardı. Kaynağa göre AKP hükümetinin son dönem uygulamaları ve demokraside yaşanan açık gerileme nedeniyle Türkiye’nin güvenlik kodu yeşilden sarıya düşürüldü.

That's not English or German I guess. Short summary were good.
 
Last edited:
. .
KACST, DST and ASELSAN Sign Memorandum of Understanding

King Abdulaziz City for Science and Technology (KACST) and TAQNIA Defense and Security Technologies (DST), a subsidiary of Saudi development and investment company signed a Memorandum of Understanding (MoU) with ASELSAN, a Turkish Armed Forces Foundation company.

1.jpg


Under the MoU, KACST, DST and ASELSAN will further increase cooperation, in coordination with government agencies and other organizations.

The MoU was signed by His Highness, Prince Dr. Turki Bin Saud Bin Mohammad Al Saud, President of KACST, Dr. Hamad Alyousefi, CEO of TAQNIA DST and Mr. Oğuz Şener, ASELSAN Vice President in the presence of Turkish Ambassador to the Kingdom of Saudi Arabia Mr. Yunus Demirer and a number of high ranking officials from both sides.

His Highness, Prince Dr. Turki Bin Saud Bin Mohammad Al Saud commented, on signing this MoU, that this MoU is a start of an important strategic partnership that will have a positive impact on technology and innovation capabilities in the Kingdom.

Mr. Oğuz Şener, ASELSAN Vice President commented by his turn, that the cooperation defined in this MoU will contribute to the Kingdom's defense and security.

KACST, DST and ASELSAN Sign Memorandum of Understanding | News | Press Room | ASELSAN
 
.
Back
Top Bottom