What's new

Çay Bahçesi

12278933_466344816877779_8972942525132858075_n.jpg


lol
 
Chp yi anlamak gercekten cok zor hele yeni nesil chp kollarini adamlar sanki hdp ye calisiyor..
Türkiyede solculuk kürtçülük oldu... böyle bir beyinsizlik başka bir ülkede yok zaten
Bence aynen devam etsinler! Atatürk ile var olduğunu iddia etikleri tüm bağları koparmaları belkide bu ülke için yapabilecekleri tek ve en büyük iyliktir. Bu zavalılar ve mevcut CHP zihniyeti ile Atatürk arasında herhangi bir fikri ilişki kurulması, Atatürk'e en büyük hakarettir!!!
Malesef öyle... keşke insanlar artık bunu görse de artık batıyı da İzmiri de kaybedip siktirolup gitse şunlar. Hiç değilse yeni partilere yol açılırdı.

Yoksa bu %10 barajı gitmezse kanunsuzların iktidarıyla beyinsizlerin muhalefeti arasında sıkışıp kalıcak Türk milleti bu sahte demokraside.
 
Last edited:
Warning issued for insulting other member in Turkish !

pardon müdür, şimdi ben biraz geri zekalı olduğum için mevzuyu anlayamadım. bana adama hakaret ettin diyorsun da adam 30 milyon neferi olan Azerbaycan Türküne sayfalar boyunca hakaret ederken sesin çıkmıyordu. hayırdır? ayrıca adama "absürd paint yap" demek mi hakaret oldu, anlayamadım tam (geri zekalıyım, affola).

Anlayamadınız galiba. Sorduğum bütün sorular retorikti. Sizin bu sorulara cevap vermenize muhtaç olduğum için ve bu soruların herhangi birisine umutsuz bir şekilde cevap aradığım için sormadım. Hayatımda hep birileri ile siyaset tartıştım. Böyle birisini ilk kez görüyorum. Beni bilgilendirin lütfen :) hahahaha.



Kategorize etmek? Nerede kategorizasyon yaptım? Kategorizasyon önemli ve güçlü bir bilimsel tekniktir ve tarih bilimi dahil her bilim dalında kullanılır. Fakat ben burada yapmadım. Siz kullandığınız kelimenin anlamını biliyor musunuz?



Sormayın ya. Okuyamıyorum. Çok deniyorum. Ağrı yapıyor bende. Siz okuyun ben size sorarım. Sizde bana "bir ömür yaşayarak elde ettiğiniz bilgi tecrübelerden hemencecik bir mesajla" anlatırsınız.



Teşekkür ediyorum. Çarlık ve Sosyalizm arasındaki farkı bilmiyordum sayenizde bir mesajda hızlıca diye öğrendim.



Beğenmediğim milliyetçi Almanya? Düşünce okuma yeteneği mi geliştirdiniz? Benim ağzımdan "milliyetçi Almanya'yı hiç beğenmiyorum" gibi bir laf mı çıktı?

Bu dediğiniz tarihte bir iddiadır. Richard Pipes isimli bir tarihçinin kitabına dayandırırlar bunu. Gerçi sizde yüksek olasılıkla kulaktan dolma bilgi gibi duruyor "besleyip büyütme" gibi nereye gittiği belli olmayan bir kelime kullandığınız için. Lenin İsviçre'de sürgündeyken, 1917'de Rusya'da devrim gerçekleşmek üzeredir. O dönemde Rusya, Almanya ile savaş halinde olduğundan Lenin'in Almanya'dan başını belaya sokmadan geçerek Rusya'ya gitmesi pek mümkün değildir. Fakat tamda sebebi anlaşılmayan bir şekilde Almanya Lenin'e güvenli geçiş imkanı tanır ve Rusya'ya ulaşmasını sağlar.

Bu geçiş izninin sebepler hakkında ortaya atılan iddialardan birisi, Alman istihbaratının Lenin İsviçre'de sürgündeyken, hem Lenin, hem de Bolşevikler hakkında bilgi topladığı ve 1. Dünya savaşında umduklarından daha dirençli bir Rusya ile karşılaşınca, Rusya'yı savaş dışı bırakmak için Lenin'in geçmesine izin verilmesidir. Hatta 1917 ve 1918'de devrimin ilk yıllarında sırf bir karşı devrim olmasın ve düzen oturabilsin diye Alman hükümetinin Rusya'da kurulan yeni sosyalist hükümete yüklü para yardımı yaptığı iddia edilmektedir. Bu iddiada bu olaylardan 30 yıl sonra, 2. Dünya savaşı sonrasında ele geçirilen Richard von Kühlmann'ın belgelerine dayandırılır. Richard von Kühlmann, 1. Dünya Savaşında, tam konuştuğumuz tarihlerde Alman Dışişleri bakanıydı.

Hatta iddia etmek çok kolay olduğu için işin en kolayına kaçıp Lenin Alman ajanıydı diyenlerde çıkıyor. Maalesef bu iddia ile alakalı pek belge bulunamıyor maalesef. Bu yüzden bunu söyleyenlere tarihçi demiyoruz. O tip insanlar daha çok sizin tarzınıza benziyor. Oradan buradan bilgi kırıntısı ile konuşmak tarzı gibi.



Türkiye nüfusunun herhalde büyük kısmının Kars ve Ardahan'da yaşadığını düşünüyorsunuz. Peki siz öyle olmasını istiyorsanız öyle olsun.

Ayrıca sadece çökmekte olan Rus ekonomisine yardım etmek amacıyla kurgulanmış, İngiltere Boğazlar Harekatının, ve bu harekatın Çanakkale'de bozguna uğramış olmasının Rusya'da devrimin önünü açan en önemli sebep olduğunu belirtmem gerekli. Eğer Rus ekonomisi 1. Dünya savaşında çökmeseydi, 1917 ile 1905 arasında pek fark olmazdı. Yani sadece Lenin'in Almaya'dan aldığı destekle anlatılmaz Rusya'da olmuş olan devrim. Pek haddim değil, siz baya iyi biliyorsunuz her şeyi, tecrübeleriniz falan mesajlara sığmıyor ama size tarih öğretmiş oldum galiba.



Bahsettiğiniz olaylar silsilesi, Molotov-Ribbentrop görüşmeleri ve sonucunda imzalanan pakt olsa gerek. O paktın imzalanmasının altında yatan sebepler arasında gerçekten en küçük bir fikriniz dahi var mı? Hani bir tarafta Stalin, diğer tarafta Hitler avuçlarını ovuşturarak "Eee Hacı nasıl paylaşıyoruz şimdi Doğu Avrupa'yı?" falan mı dediler zannediyorsunuz?

Hitler'in siyasi hayatı boyunca en nefret ideolojinin komünizm olduğunu ve sürekli bu ideolojiye kin nefret kustuğunu bilmiyor musunuz? Sovyetler Birliği'nin kendi algısıyla birbirinden kötü olarak düşündüğü Batı İttifakı kapitalizmi ile Alman nazi rejimi arasında seçim yapmasının kolay olduğunu mu düşünüyorsunuz? 1936-1938'de kendi bürokrasisinin, ordusunun yarısını yok etmiş (yani üzerine bindiği dalı kesmiş) ve sivil halktan milyonlarca insanın ölümüne sebep olmuş bir Stalin rejimi için iki taraftan birisi ile ittifak yapmanın mecburi olduğunu anlayamıyor musunuz? Sovyetler Birliği için tek amaç savaştan olabildiğince kaçınmaktı. Benzer bir kaçınma güdüsü İngiltere-Fransa ittifakında da vardı, fakat onlar kırmızı çizgiyi Polonya'da çekti. Stalin Sovyetler Birliğine'de pay verirsen Polonya'ya girebilirsin dedi.

Almanlar içinse durum dahada farklı. Ekonomik otarki kesinlikle kabul edilebilir değildi. Çünkü bunun sürdürülebilir olmadığından eminlerdi. Batı ittifakı ve onun etki alanı ile ticaret yapmak kesinlikle sürdürebilir değildi. Çünkü rejimin kaderinde batı ittifakından intikam almak vardı. Zaten bir numaralı amaçları buydu. Düşmanınla ticaret yapamazsın. Sürdürülebilir olmaz. O zaman geriye sadece Sovyetler Birliği kalıyordu. Çok geniş bir alana yayılmış, etki alanı ile beraber Asya'nın ciddi bir bölümüne sahip. Hammadeleri çok fazla. Ekonomik olarak Almanya'nın istediği her şeye sahipler. Son derece pragmatik bir yaklaşımla ticaret ve hammade için Sovyetler Birliği ile anlaştılar. Sonra yine kendileri bu anlaşmayı bozdular. Ama o bambaşka bir hikaye.



Sanırım siz bu düşünce okuma yeteneğini çok ileri boyutlara taşıdınız. Ben "AKP iktidarından demokratik olmadığı için nefret ediyorum" diye bir söz kullandım mı? Çok merak ediyorsanız ben ilk iktidara geldiklerinde AKP iktidarından, ülkenin kuruluş felsefesine uygun bir parti olmadığı için hazzetmedim. Sanırım buna hakkım var değil mi? Her iktidarı sevmek zorunda değilim. Bu yüzden oy vermedim. Sonra Ergenekon ve Balyoz davaları, üzerine Kürt açılımı denen terane yüzünden AKP'den ciddi anlamda nefret ettim. Sonra AKP bu hatalarından dönünce tekrar hazzetmeme seviyesine indim.

Ben her şeyden önce doğru hamleler yapan bir iktidar olduğunu düşünmüyorum. Bu ülkenin çıkarlarına göre hareket edebilen bir iktidar olduğunu düşünmüyorum. Fakat siz onlarca yıllık tecrübenizle daha iyi bilirsiniz. O yüzden benim gibi sıradan ölümlülerle girmeyin bu tartışmalara.



Yok tepkim var. O yüzden Türkiye'nin Suriye politikasını eleştiriyorum.



Ben Kırım'da referandum yaptılar diye bir şey söylediğimi hatırlamıyorum. Fakat Kırım hakkında ne biliyorsunuz? Kırım bir Rus toprağıdır. Halkıda Rustur, Ukraynalı değil. Bir Ukraynalı olan Khrushchev tarafından Rusya'dan alınıp, Ukrayna'ya hediye edilmiştir. Bu hediye Rusya ile Ukrayna arasında olan arkadaşça ilişkiler yüzünden verilmiştir. Arkadaşça olan ilişkiler bozulunca Rusya hediyesini geri almıştır. Doğru mudur? Tartışmalı. Beni ilgilendiriyor mu? Maalesef o kadar değil. Türkiye'yi ilgilendirmeli mi? Sanmıyorum.



Ne güzel söylüyorsunuz. Çok benzer sebeplerle kendi ülkemin Suriye politikasını eleştiriyorum zaten. Kendi ülkemin yanlışını eleştirmeyip bir başka ülkenin yanlışını eleştirirsem bunun adı iki yüzlülük olur değil mi?



1994'te bahsettiğiniz olayların olduğu tarihlerde, ortada düzgün işleyen bir Rus devleti bile yoktu. Rus devletinin içerisindeki değişik fraksiyonlardan bir kısmı Ermeni, bir kısmı Azeri tarafına silah verdi.

Ülkeler birbirlerini sevmezler. Sadece çıkarları doğrultusunda hareket ederler. Siz dış politika tartışmak/yapmak için fazla duygusal bir insansınız sanıyorum. Yeri gelir hafızanız çok kuvvetli olur yüzyıllar önce olan hadiseyi hatırlarsınız, yeri gelir dün olan şeyi unutursunuz. Devlet çıkarlara göre yönetilir. Eğer güçlü bir Azerbaycan istiyorsanız tek yapmanız gereken şey Rusya ile iyi ilişkiler kurmak, gerektiğinde yumruğu masaya vurmaktır. Fakat şu anda tek yaptığımız şey Azerbaycan'ı ateşe atmak. Sizin gözleriniz bunu göremeyecek kadar körse bu sizin probleminiz, benim değil.



Öncelikle ağzınızı bozmayın. Bu nasıl bir konuşma biçimidir? Nasıl bir varoşta büyüdünüz? İnsan gibi konuşup tartışma adabınız yok mu?

Osmanlı maalesef son dönemlerinde çok hain gördü. İngiliz subaylarının koynuna giren şehzadelerde vardı. Bilin diye söylüyorum.

Bu miktarda bir ders sizin için yeterli olmuştur umarım. Maalesef bundan sonra daha fazla cevap veremem, çünkü vaktim yok size ayıracak. Ama eğer çok isterseniz, belirli bir ücret karşılığı özel ders verebilirim.

arkadaşın üzerine fazla gitme, ukraynada yaşadığı için ruslar ve rusya konusunda "uzman" olduğunu düşünüyor (ama nedense tek bir rusça cümleyi bile doğru düzgün çeviremiyor :D ) yazdıklarına katılıyorum. Kırım hakkında söylediklerin hariç. Kırım rustur demek biraz değişik bişey olur. 1783te çarlık tarafından ilhak edilmiş olan yarımada üzerinde hak iddia edebilecek bir tek Kırım tatarları var şu an. 1900lerde nüfusun ancak %15-20si rusken şu an bu durumun %60larda olması Kırım rustur demek için yeterli bir kanıt değil. bu ancak, bilinçli bir ruslaştırma politikasına kanıt olarak gösterilebilir.
 
Kırım hakkında söylediklerin hariç. Kırım rustur demek biraz değişik bişey olur. 1783te çarlık tarafından ilhak edilmiş olan yarımada üzerinde hak iddia edebilecek bir tek Kırım tatarları var şu an. 1900lerde nüfusun ancak %15-20si rusken şu an bu durumun %60larda olması Kırım rustur demek için yeterli bir kanıt değil. bu ancak, bilinçli bir ruslaştırma politikasına kanıt olarak gösterilebilir.

Tabii bu konular çok hassas kelimelerimi doğru seçmem gerekirdi. Haklısınız. Tarihsel perspektifte incelenirse; Tatar, Azeri vs ayırmakta doğru değil, Kırım Türk'tür ve Türk yurdudur. Fakat bugünün koşullarında bahsettiğiniz gibi son derece sistematik bir göç ve asimilasyon süreci sonunda Kırım maalesef Rus toprağı haline gelmiştir.

Söylediğime şu şekilde açıklık getireyim. Eğer sorumuz "Kırım Rus toprağı mı, yoksa Ukrayna toprağı mı?" is cevap kesinlikle Rusya lehine ağır basar. Eğer sorumuz "Kırım Tarihsel olarak Rus toprağı mı, yoksa Türk yurdu mu?" olursa cevap kesinlikle Türk yurdu olur.

Ben bu konu aylar önce tartışıldığında Çinlilere bu meseleyi anlatmıştım. Bilmiyorlardı Kırım'ın bir Türk yerleşimi olduğunu. Suriye'nin Arap çöllerinde macera peşinde koşarken Türk yurtlarını birbir kaybettik demiştim o zaman. Evet dediğiniz doğru, Kırım Türk yurdu idi, fakat maalesef kaybettik.
 
Tabii bu konular çok hassas kelimelerimi doğru seçmem gerekirdi. Haklısınız. Tarihsel perspektifte incelenirse; Tatar, Azeri vs ayırmakta doğru değil, Kırım Türk'tür ve Türk yurdudur. Fakat bugünün koşullarında bahsettiğiniz gibi son derece sistematik bir göç ve asimilasyon süreci sonunda Kırım maalesef Rus toprağı haline gelmiştir.

Söylediğime şu şekilde açıklık getireyim. Eğer sorumuz "Kırım Rus toprağı mı, yoksa Ukrayna toprağı mı?" is cevap kesinlikle Rusya lehine ağır basar. Eğer sorumuz "Kırım Tarihsel olarak Rus toprağı mı, yoksa Türk yurdu mu?" olursa cevap kesinlikle Türk yurdu olur.

Ben bu konu aylar önce tartışıldığında Çinlilere bu meseleyi anlatmıştım. Bilmiyorlardı Kırım'ın bir Türk yerleşimi olduğunu. Suriye'nin Arap çöllerinde macera peşinde koşarken Türk yurtlarını birbir kaybettik demiştim o zaman. Evet dediğiniz doğru, Kırım Türk yurdu idi, fakat maalesef kaybettik.

açıklama için :tup:
ancak bir önceki mesajda bahsettiğin "türkiye'nin suriye'de ne işi var" tarzı cümleler buradaki ahalide alerji yapıyor, benden söylemesi :D tecrübe edildi, deftere yazıldı :lol:
 
açıklama için :tup:
ancak bir önceki mesajda bahsettiğin "türkiye'nin suriye'de ne işi var" tarzı cümleler buradaki ahalide alerji yapıyor, benden söylemesi :D tecrübe edildi, deftere yazıldı :lol:
"Türkiye'nin Suriye'de ne işi var" derseniz ben bile tepki gösteririm... gücümüzün yettiği her yere girmemiz tabiidir.

ayak oyunlarını sevmiyorum sadece, el-kaide bağlantısı olan örgütlerden medet umar hale gelmemizi sevmiyorum orada kendi askeri varlığımızla bulunmak varken.

Ukrayna'da çatışmalar ilk çıktığında Kırım' a asker yollayabilirdik. Suriye'yi direkt olarak işgal edebilirdik kimlere gittiği hala belli olmayan silah yüklü tırlar yollayıp orada insanların ölmesini dışarıdan izlemek yerine.
 
Back
Top Bottom