What's new

Turkish Tea House

Status
Not open for further replies.
660217.gif
 
Arkadaşlar sitenin kullandığı yazılım platformu ve server değişti bildiğiniz gibi. Şu an ki durum aşamalı olarak değişmekte taa ki istenilenler tam olarak oturana dek. Ama ben başarılı buldum hız ve kullanım açısından.
 
Arkadaşlar sitenin kullandığı yazılım platformu ve server değişti bildiğiniz gibi. Şu an ki durum aşamalı olarak değişmekte taa ki istenilenler tam olarak oturana dek. Ama ben başarılı buldum hız ve kullanım açısından.

Hız gerçekten güzel ama görsellik açısından skandal....
 
Good she not here( @levina )she cant find out i stole a pink stone(diamond)from the mine.
Dont want to give it to her.:cool:
She like madonna,a material girl
 
Good she not here( @levina )she cant find out i stole a pink stone(diamond)from the mine.
Dont want to give it to her.:cool:
She like madonna,a material girl

Somebody poked me
coffee.gif
:...............
And wheres the pink diamond ????
rant.gif
:..............
( i dont understand turkish....so next time tag me on a thread which is in english/urdu/hindi/any other indian language:D)



We need to get used to the new setup(pink?).

Unreal,of all the colors pink.
I have nothing against pink,but on a defence site?
A new color i hope?

@WebMaster
I will vote for PINKKKKK ....lol.
I joined ur site just on the day u had switched to xenfro.Though i remember visiting this site earlier when it was using V-bulletin(i guess).
What forced you to make this switch???RedX??? Is it???
( i know this is off the topic but since u guys were talking about the site on this thread.....i thought i'll join in)
 
Last edited:
I will vote for PINKKKKK ....lol.
I joined ur site just on the day u had switched to xenfro.Though i remember visiting this site earlier when it was using V-bulletin(i guess).
What forced you to make this switch???RedX??? Is it???


I don't want a bright color or a very dark color.... old PDF green was just fine.

( i know this is off the topic but since u guys were talking about the site on this thread.....i thought i'll join in)

In this specific thread you can talk any subject except politics.. so you are not off-topic.
 
TÜRKİYE'NİN ÖNCELİKLERİ

ABD'liler füze ihalesinde 'her şey bir anda oldu-bitti' şeklinde bir hava oluşturmaya çalışıyorlar ama durum bu gerçeği yansıtmıyor. Türkiye, Uzun Menzilli Füze Savunma Sistemi ihalesine tam 6 yıl önce çıktı.

Teklifler alındı, değerlendirmeler yapıldı. 31 Ocak 2013 tarihinde yapılan Savunma Sanayii İcra Komitesi toplantısında görüşmeye kalan firmaların açıklanması bekleniyordu. Yüksek fiyat verdiği için elenen Rusya Antey 2500, ABD yine Patriotlarla, Fransız-İtalyan ortaklığı Samp-T füze savunma sistemiyle ihaleye katılmıştı. 26 Eylül tarihli SSİK toplantısında birinci sırada geldiği açıklanan Çin de yine FD-2000'le ihaleye katılmıştı. O zaman da Çin ihaleyi almaya en yakın teklifi vermişti. Ancak İcra Komitesi'nde Başbakan Erdoğan, 'Ortak üretim yapalım' önerisini getirdi.

Bunun üzerine Savunma Sanayii yetkilileri, yeni durum muvacehesinde ilgili firmalarla temasa geçti.

Türkiye'nin öncelikleri şunlardı:

1-Ortak üretim.

2-Süre

3-Fiyat

ÜÇ DÜŞÜNÜLDÜ 1 KARAR VERİLDİ

ABD'nin, füze ihalesini Çin'in kazanması üzerine, ihalenin oldu-bittiye getirildiği şeklinde bir hava oluşturmasına rağmen, bunun gerçekleri yansıtmadığı ortaya çıktı.

Çünkü İcra Komitesi'nde alınan 'ortak üretim' konusundaki karar iletilmesine rağmen ABD, sunduğu 3 teklifte de ortak üretim konusunda adım atmadı. Patriotların denenmiş bir sistem olduğunda ısrar ederek, ortak üretime yanaşmadı. Bunun yerine paket halinde satış sistemini önerdi.

Firmalardan bu şartlar kapsamında tekliflerini yenilemeleri istendi. Putin'in özel önem verdiği ihaleyi almak isteyen Rusya, teklifini fiyat konusunda yenileyerek, 5.2 milyar dolardan aşağıya çekti. Firmalar üç kez aynı teklifi sundular ama aceleci davranmayan Türkiye, 'Üç düşündü, bir karar verdi.'

FİRMALARIN FİYAT TEKLİFLERİ NEYDİ

2500 kilometre menzile sahip olan Rusya Antey 2500 tipi füzeleriyle girdiği ihalede teknik özellikleri itibariyle yüksek puan alırken, verdiği fiyat teklifi ile ihale dışında kaldı.

İhaleye

Çin, 3.5 milyar dolar

Fransa-İtalya ortaklığı, 4.4 milyar dolar

ABD, 4.5 milyar dolar fiyat verdi.

YERLİ KATKI ORANLARI

31 Ocak tarihli İcra Komitesi Toplantısı'nda alınan karar gereğince ihalede ortak üretim ve yerli katkı oranları da değerlendirmede ayrı bir puanlamaya tabi tutuldu.

Çin, ortak üretim ve yüzde 30 yerli katkı önerdi.

Fransız-İtalyan ortaklığı ve ABD ise ortak üretime yanaşmazken, yerli katkı oranını yüzde 10-12 arasında tuttu.

İhaleyi 3.5 milyar dolar fiyat önerisi ve 80 puanla birinci sırada tamamlayan Çin, ortak üretim ve 1.1 milyar dolarlık iş payı sundu.

Tepkinin altında yatan neden...

31 Ocak tarihine uzatılan sürede, eğer ihale şartlarında bir değişiklik olmazsa, Türkiye-Çin ortak üretimi FD 2000 tipi Uzun Menzilli Füzelerin üretimi Ankara'da gerçekleştirilecek. Savunma Sanayimizin önemli firmaları olan ROKETSAN, ASELSAN ve AYESAŞ füze üretiminde 1.1 milyar dolarlık bir iş hacmiyle Çinlilerle ortak üretimi gerçekleştirecekler.

BMC'DEN FÜZE RAMPASI

Türkiye'de üretilecek olan füze savunma sistemlerinin taşınması ve havaya fırlatılması için BMC kamyonlarından yararlanılacak. 250 adet BMC kamyonu füze rampalarının taşıyıcı özelliğine göre modifiye edilecek.

SADECE FÜZELERE DEĞİL

Çin'le ortak üretilecek olan füzelerin teknik özelliklerinde Türkiye'nin ihtiyaçlarına göre önemli değişikliklere gidildiği ortaya çıktı.

Uzun Menzilli Hava Savunma Sistemlerinin füzelere karşı özelliği ön plana çıkmasına rağmen, Türkiye'nin, Çin'le birlikte ortak üretmeyi planladığı sistemin ise yüzde 70 hava soluyan sistemler olan savaş uçakları, helikopterler ve İHA'lara, yüzde 30 oranında ise füzelere karşı etkili olacak.

MENZİLİ 600 KİLOMETRE

Balistik ve güdümlü füzelere karşı etkili olan FD 2000 füze savunma sisteminin menzili 600 kilometre. Füzeleri 150 kilometreden tespit eden sistem, Türkiye topraklarına gelmeden füzeyi imha ediyor.

Füze sistemi,

1-Arama radarı

2-Takip radarı

3-İmha bölümlerinden oluşuyor.

26 Eylül tarihli Savunma Sanayii İcra Komitesi toplantısından sonra yapılan açıklamada Uzun Menzilli Füze Savunma Sistemleri ihalesini birinci sırada kazanan Çin'le görüşmelere başlanacağı açıklanmıştı.

Bu açıklama ABD'nin ayağa kalkmasına yol açsa da bilinmeyen bir durum değil. Ama asıl açıklanmayan bir madde var ki, Türkiye açısından hayati öneme haiz.

O da ikinci madde.

Peki orada ne deniliyor?

'Yüksek İrtifada Hava Savunma Sistemi'

ABD'NİN TEPKİSİ BU YÜZDEN Mİ?

6 yıldır devam eden ihale sürecinin her aşamasını bilen ABD, sanki ilk kez haberdar oluyormuşçasına tepki gösterdi.

ABD'nin aşırı tepkisinin arkasında açıklanmayan 2. madde yatıyor olmasın.

Birinci füzeyi Çin'le ortak üretmeyi planlayan Türkiye'nin asıl hedefi Yüksek İrtifa Gelişmiş Hava ve Füze Savunma Sistemi kurmak.

Bu sistem hem kendi üretimimiz olacak hem de daha yüksek irtifadan gelecek olan füzeleri karşılayacak.

'Türkiye hep alıcı olarak kalsın'

Türk mühendisleri tarafından tasarlanacak olan Yüksek İrtifa Gelişmiş Hava ve Füze Savunma Sistemi'nin üretilmesinde Çin, bize teknik destek sağlayacak.

İhalede ABD, Rusya ve Fransız-İtalyan ortaklığının yanaşmadığı nokta bu: 'Türkiye kendi sistemini üretmesin. Üretici biz olalım Türkiye alıcı olarak kalsın.'

Peki bunun NATO üyeliği ile ilgisi ne?

Bu durumda Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun, 'Niye bizimle ortak üretimden kaçınılıyor?' sorusu önem kazanıyor.

Türkiye, Çin'den alacağı teknik destekle birlikte yazılımını kendisi yaptığı Yüksek İrtifa Hava ve Füze Savunma Sistemlerini üretip, kendi hava savunmasını güçlendirecek. Yetinmeyecek bunu ikinci ülkelere de satabilecek.

Çin'in verdiği desteği vermeye yanaşmayan ABD ve Fransa-İtalya ortaklığı kararını gözden geçirir ve bunu vermeyi taahhüt ederse, neden olmasın? Zaten aynı savunma sistemi olan ortak NATO üyeliğimiz ve Soğuk Savaş dönemine uzanan dostluğumuz bunu gerektirmez mi?

Birinci Körfez Savaşı ve Suriye sorununda olduğu gibi başı sıkıştığı anda NATO'ya koşan Türkiye, bu sistemi üretmeyi hak etmiyor mu?

TÜRKİYE NELERİ YAPTI

Hava savunma sistemlerinde çalışmalarını hızlandıran Türkiye,

1-Alçak İrtifa Hava Savunma Sistemlerini ürettik. (Roketsan-Aselsan ortak üretimi)

2-Orta İrtifa Hava Savunma Sistemi'nin tasarımını gerçekleştirdik. Üretim aşamasına geçilecek.

3-Yüksek İrtifalı Hava Savunma Sistemi'ni yapmayı planlıyoruz.
 
Türkiye'den dev adım: ABD'ye rakip olduk
rakamlarla_turkiye_suriye_ordusu13405340650_h895123.jpg

Giriş: 28 Ekim 2013 18:35583 OkunmaGüncelleme: 28 Ekim 2013 18:37
  • Türkiye'de üretiliyor. Türkiye,kamuflaj boyasını yurt dışına da satmaya başladı.

    Hacettepe Üniversitesi'nin ortaklığında kurulan teknoparkta yerleşik Hacettepe İleri Boya Teknolojileri ve Kimya Sanayi A.Ş. (HİBTEK) Teknik Danışmanı ve aynı zamanda Hacettepe Üniversitesi Öğretim Görevlisi Hayrettin Aydın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kıbrıs Barış Harekatı dolayısıyla yapılan özellikle askeri ambargonun, yerli savaş sistemleri geliştirilmesine vesile olduğunu söyledi.

    Üniversitede 1989 yılında başlayan SADAK (Savaş Uçakları Boyasının Yurtiçinde Yapılabilirlik Projesi) kapsamında binlerce saat ar-ge yaptıklarını ve sonunda başarıyı yakaladıklarını ifade eden Aydın, şunları söyledi:

    "Boyasız uçağı savaşa göndermezsiniz çünkü uçağın gövdesi alüminyum alaşımdır ve düşman radarları için çok belirgin bir hedeftir.

    Projenin adı 'Savaş Uçakları Boyasının Yurtiçinde Yapılabilirlik Projesi'ydi. Proje çok hızlı gelişti. 1989'da başladık 1990'da 2 adet F-5 uçağını uçurduk. Bir savaş uçağı -60 dereceden çok hızlı bir şekilde pistteki +70 derece sıcaklığa inebiliyor. 130 derece ani ısı değişimi boyayı perişan ediyor. Her hafta uçakların fotoğrafları çekildi ve Hava Kuvvetleri Komutanlığı tarafından boyada 'atma, kabarma, yıpranma var mı' diye ince ince kontrol edildi. Yaklaşık bir yıl sonra F-4, F-104, T-37 ve T-38 tipi uçaklarda boyandı. Onlar da bir yıl uçtu herhangi bir sorun olmadı. 30 Nisan 1993'de Hava Kuvvetleri Komutanlığı, boyaların Hacettepe'den alınabileceğine dair Hava Lojistik Komutanlığı'na yazı yazdı. Türkiye'de yaklaşık 20 yıldır bütün askeri uçak ve helikopterler bizim boyalarla boyanıyor. Satışları üniversitenin döner sermayesi üzerinden yapıyoruz."

    TAZE BOYA ÇOK ÖNEMLİ

    Savaş uçakları, helikopterleri ve diğer ekipmanlarının hem korozyona karşı korunması hemde kamufle edilmesi gerekliliği nedeniyle boyanması
    gerektiğini anlatan Aydın, hem yerli hem de daha kaliteli boya yapmak için çalıştıklarını ve başardıklarını bildirdi.

    Aydın, "Boyanın Türkiye'de yapılması çok önemli çünkü boyaların raf ömrü maksimum 1 yıl. Ama ABD'den gelirken hem daha önceden üretilmiş rafda beklemiş oluyor hem nakliyede vakit kaybediliyor hem de bize göre yüzde 30 daha pahalı. Biz 3'er aylık periyotlarla üretiyoruz ve en önemlisi TSK'daki hangi savaş uçak yada helikopterinin ne zaman boyanacağı belli. TSK'nın ihtyacına göre malzeme teslim ediyoruz" görüşünü dile getirdi.

    Bir yolcu uçağında yaklaşık 300-400 kilo boya kullanılırken, F-16 savaş uçağında ortalama 50-60 kilo boyanın kullanıldığını ifade eden Aydın, savunma sanayine iş yapan firmaların da kendilerinden boya aldığını anlattı. Hayrettin Aydın, bu firmaların birinin projesi dolayısıyla yurt dışındaki alt yüklenici firmanın da kendilerinden boya aldığını dolayısıyla ilk ihracatı gerçekleştirmiş olduklarına işaret etti.

    HİBTEK'de aynı zamanda Infrared boya da ürettiklerini belirten Aydın, boyalara doğanın ışık yansıma değerlerini verdiklerini dolayısıyla infrared boya ile boyanan askeri araç ve ekipmanların düşman tarafından kolay kolay farkedilemediğini vurguladı.

    RADARA YAKALANMAYAN BOYA

    Hayrettin Aydın, bugün itibarıyla dünyanın en iyi RAM boyasının (Radar Absorbing Material - Radar Sinyali Emici Materyal) Türkiye'de üretildiğini bildirdi.

    Aydın, yurt dışına satılmasının mümkün olmadığını belirttiği boya ile ilgili şu bilgileri verdi:

    "RAM, hiç geriye yansıma yaptırmayan dolayısıyla örneğin uçakların radara yakalanmasını önleyen bir boya. Diğer boyaları herkes yapabilir ama bu boyayı, bu kalitede ABD ve bizden başka kimse yapamıyor, net konuşuyorum. Yapılan testlerde bizim ürettiğimiz boyanın ABD'nin ürettiği boyadan çok daha iyi olduğunu raporlarla ortaya koyduk.

    Bugün düşman bir ülkenin sınırlarını RAM boyalı uçakla geçin, radarlar göremeyecektir. Savaş zamanı bu uçak sınırı geçiyor bombayı atıyor sonra radarlara görünmeden çıkıp gidiyor. Bu işte saniyelerin önemi var, uçak ya da yer radarı, hangisi önce görürse diğerini bertaraf edebiliyor."

    "1 KİLO BOYA MI, 1 LİTRE YAKIT MI?"

    Savaş uçakları için ağırlığın çok önemli olduğunun altını çizen Aydın, şu bilgileri de verdi:

    "Formula 1 arabaları da savaş uçakları gibidir ve ağırlık çok önemlidir. Yarışma kuralları gereği arabanın ağırlığının; şoför dahil, benzin hariç en az 642 kilogram olması gerekiyor. Aynı motor gücüne sahip araçtan hafif olan daha hızlı gideceği ve ekstra benzinin ekstra tur anlamına geleceği için formula pilotları kilo anlamında mümkün olduğunca hafif kişilerden seçilir.

    Savaş zamanında bir uçak 1 kilogram gereksiz yük yerine 1 litre fazla yakıt alırsa havada daha fazla kalabilir.

    Savaş uçaklarında yer radarlarının ve havadaki başka bir uçağın görebileceği yerlerin özellikle RAM ile boyandığını belirten Aydın, "Sembolik olarak söylüyorum; bu boyanın kilosunu 1 dolara üreten ABD'ye isterseniz 100 dolar teklif edin, kesinlikle vermez, çünkü stratejik bir ürün" dedi.

    RAM boyanın kamuflaj boyaya göre 4 kat daha pahalı olduğunu anlatan Aydın, bu boyanın F-35 gibi yeni nesil ve pahalı olan savaş uçaklar için hayati önem arz ettiğini söyledi.

    ASELSAN- HACETTEPE ORTAKLIĞI

    RAM boyası üretmeye Aselsan-Hacettepe ortak projesi olarak başladıklarını, on yıldır çalıştıklarını ve radar emici boyayı 9 yıldır ortak ürettiklerini anlatan Aydın, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı envanterinde olan ve RAM boya ile boyanan bir denizaltının, RAM boya ile boyanmayan denizaltının 300 metre yakınına kadar farkedilmeden geldiğinin altını çizdi. Aydın, RAM'sız denizaltıların ortalama 4-5 deniz mili mesafeden birbirini görebildiğine dikkati çekti.

    Dünyada hükümetlerin kontrolünü çok sıkı yaptığı ve diğer ülkelere satışını sınırladığı yüksek teknoloji içeren bu ürünü Aselsan ile yerli olarak ürettikten sonra muhtelif uygulamalar sonrasında yapılan saha denemelerinde de ürünlerin çok yüksek performanslara sahip olduğunun belgelendiğini de bildiren Aydın, "Kamuflaj, infrared ve radar sinyallerini emen boyalarımız, Türkiye'nin savaş gücünü kat ve kat artırdı" dedi.
 
Status
Not open for further replies.

Latest posts

Back
Top Bottom